Doğa insanı yavaş yavaş itiyor eyleme. Kımıldan, kendini göster, beni örnek al, der gibi bir itiş yapıyor duygulara. İnsanı elini kolunu kımıldatmaya doğru için için itiyor. Geçen yıllar, ard arda dizilen olaylar insana: gözünü aç, bize bak, ardımızdan gel, yaratıcılığın gücü bizim özümüzde, nedenleri kaynağımızdadır. Sen ey kişioğlu depren biraz bee. Kımıldan, silkin, kalk oturduğun yerden. Bak güneş doğuyor üstüne. Bir parıltıdır dökülüyor evrene, yayılıyor sıcaklığı yaratıcı gücün iliklerimize. Sen, ışık gülüşlü varlık. Gelecekler senindir. Al eline güneşin ışıldağını, dal karanlıklarına evrenin, gir olayların köpüklendiği kaynaklara. Bak ne bilgiler, ne güzellikler bulup getireceksin soydaşlarına. Toprak yeşeriyor, ağaçlarda, otlarda bir yeşil gülüş var baksana. Gökler gülümsüyor mavi mavi. Denizlerde neler söylüyor dalgalar dinlesene. Suların akışında bir gizli ezgi, bir ince türküdür söylenen, duysana. Çevrene bak, kendine eğil olup bitenleri izle, evreni gözle... diyor gibidir.