Malamander ve Gargantis, Genç Timaş'tan çıkan oldukça keyifli bir serinin ilk iki kitabı. Bir otelde kayıp eşya sorumlusu olan Herbie ve onun dediğim dedik arkadaşı Violet'in maceralarına konuk olduğumuz bu seri, bir anlamda Talihsiz Serüvenler Dizisi ve Nevermoor'un çocuğu gibi.
Bir balıkçi kasabasında geçen hikâyenin havası, Talihsiz Serüvenler Dizisi'ne oldukça benzemekte. Tabii Malamander ve Gargantis'te olaylar mutlu sonla bitiyor. Seriyi Nevermoor'a benzetme sebebim ise karakterleri. Özellikle Vilolet bana Mor'un daha vurdumduymaz versiyonuymuş gibi geldi.
Violet demişken, biri şu kızı halası mı teyzesi mi her kimse onun yanına geri göndersin yalvarırım ya. İki kitap boyunca sinirlerimi hoplattı. Yahu bir dur, düşün, bir plan yap... Herbie Violet'a nasıl katlanıyor aklım almıyor valla. Tam çok bilmiş komşu çocuğu ıy...
Her ne kadar yarattığı hikâyeler biraz garip olsa da yazarı çok başarılı buldum. Hem dili oldukça keyifli hem de hikâyelerindeki tuhaflığı benimsemiş biri. Açıkçası serinin devamını okumak için sabırsızlanıyorum. Özellikle ikinci kitapta öğrendiğimiz olaylar beni oldukça heyecanlandırıyor.