Karnına yumruk yemek böyle bir his olmalı. Rezil bir hayattan intikamını, kendini paramparça ederek almaya çabalayan bir insanı izledim. Her sayfada bir yumruk daha yedim karnıma.
Dört dörtlük çürüme hikâyesiydi. En ölümcül olanından...
Türlü türlü çürüyoruz. Ama bunun başladığı yer aile olunca yıkım tam bir felaket. Yüreğimi en yoran yerden
Özlemi anlatmak, harflerin ayağına dolandı; ezildikçe ezildi, özleyen. Her bir harf çelme atıyor vuslata… Vuslattın harflerle arası açıldı, neden?! Şimdi ayrılık harflerin uçurumunda sallanıyor; intihar eden edene! Anladım ki, Aşk’ın alfabesi yok… Ben de, harflerden bir merdiven yaparım kendime; kime ne?! Yeter ki, mavi mürekkebim bitmesin! Şimdi, masum ve mavimsi bir har arıyorum; yüreğime dokunacak kadar harlı… Sahi; sizde fazla harf var mı..?!!
// Yusef Masadow //
"Bugün, insanların üzerinde korkunç büyüklükte bir taş var ve onları eziyor.
Bu taşın altında kalan insanlar, ezildikçe eziliyorlar ve ondan kurtulmanın çarelerini arıyorlar."