DERÛNUN DERDİNİ HER YERDE AÇMA
Derûnun derdini her yerde açma Sabr eyle bu yolda olmagıl ilhâh Gizle esrarını meydâna saçma Her yerde açılıp olma sen şerrâh Râh-ı müstakimi bırakma elden Evradı ezkârı terk etme dilden Sıdk ile kulluk et cân u gönülden
Tasavvufun Anlamı Muhammed Taki Osmâni şöyle dedi: “Bugünlerde insanların ekserisi çokça zikir ve tesbihatın tasavvuf olduğunu düşünüyorlar. Hâlbuki bu tamamen yanlış. Tasavvuf temelde kötü ahlâktan soyunup güzel ahlâk ile ahlâklanmaktır. Zikir, tesbihat, evrâd u ezkar ise bu amacı gerçekleştirmeye yardımcı olan saiklerdir. Bunlar kişinin kendi hâlini düzeltmesine yardımcı olan takviyelerdir. Bunları bir anlamda vitaminlere benzetebiliriz. Düzgün bir beslenme alışkanlığı olmadan vitaminlerin hiçbir işe yaramayacağını biliyoruz. O nedenle tasavvufun ne olduğunu iyi anlamak gerekir.” (s.101)
Reklam
Derviş gel nâr-ı işka yan Envar-ı tevhide boyan Esrar-ı ezkâr ile kan Allah de gafletden uyan Kâmil olur din ü îmân Allah Vâhid Ehad Samed Halka-yi Pir-i Geylani
"Her kim, bir günde yüz defa: 'Allah'tan başka yoktur tapacak... O'nun eşi ortağı yoktur. Mülk O'nundur; O övülür' derse, o kimse on köle azatlamışça(sına) mecûr olur (sevap işlemiş olur). Ve ona yüz sevap yazılır; yüz günahı da bağış- lanır (ve böylece o kişiye o gün zarfında şeytanın zararı dokunmaz).' "Her kim günde yüz kere: 'Allah'tan başka ilah yoktur. Hamt O'nundur. O her şeye kadirdir' derse bu dua o kimse için on köle azatlamak sevabına muadil olur ve ona yüz hasene yazılır; yüz musibet de ondan mahvolunur. O gün içinde şeytan şerrinden eminlik olur. Ve o kimsenin bu dua'yı okumasından daha faziletli hiçbir kimse evrâd ve ezkâr getiremez..." Görülüyor ki, Muhammed, köle sahiplerini, kölelerini azat etmeyip muhafaza etme kolaylığına kavuşturmak için kolay bir çözüm yolu bulmuştur ki, o da, Tanrı'ya yukarıdaki şekilde günde yüz kere dua etmek, bol bol övgüler yağdırmaktır.
Öğrenip hafızamıza yerleştirdiğimiz ve hayatımıza intikal ettirdiğimiz İslâmî hakikatler, bir zaman sonra ruhunu ve etkisini yitirmeye başladıysa, birtakım ibadetleri, evrad-u ezkâr'ı yerine getirirken kalbimizde bir kıpırdanma olmuyorsa, yaptığımız işleri alışkanlık haline getirip mekanileştirmişsek "tecdid" vakti gelmiş demektir.
Sayfa 165 - Rıhle KitapKitabı okudu
Mevlana Halid Hazretlerinden hilafet alan Şeyh Abdülvehhabi Sunusi'den ibret almalıdır. Öyle ki, Şeyh Abdulvahhab Sunûsî Mevlana Halid Hazretlerinden evrad, ezkar ve murakabenin tamamını muhabbetle aldıktan sonra Mevlana Hazretleri onu irşad için İslambol'a gönderdiğinde o bütün hal ve hal ilimlerini kendinde toplamıştı. Fakat İslambol'a girince ne zaman ki ona tabi olanlar, sultan ve vezirler toplandılar, şeytan ve nefs-i emmare onun kalbine girince ondaki hal ilmi zail oldu ve kal ilmi ve kibri emreden nefs-i emmare sahibi olarak kaldı. O zaman da hal ilmini kaybettiği için Mevlana Halid Hazretleri onu sadatın emriyle tarikatten tard etti.
Reklam
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.