Ağlama anne. Düşünsene, bu yaşadığımız hayata hayat mı denir? Kırk yaşındasın ve bugüne kadar doğru dürüst yüzün gülmedi. Hep acı çektin. Babamı düşün anne. Çaresizlikten ve acizlikten her gün döverdi seni. Onu daha iyi anlıyorum çünkü hiçbir şey yapamamanın verdiği sıkıntıyla böyle davranıyordu. Otuz yıl çalıştığı fabrika bir zamanlar sadece iki tane binaydı. Şimdi koskocaman bir şehir oldu. Fabrikalar insanlar çalıştıkça gelişir ve çoğalır ama insanlar çalıştıkça ölürler.....
İnsan en çok da sevdiğinin hatırına alışırmış bir şeylere. Bize lazım olan şey neydi? Sevmekti. Dünya ilerledikçe peyderpey bilgi, ilim, okullar, öğrenciler, öğretmenler, fabrikalar, her şeyin sayısı artıyor da neyin sayısı azalıyor? Sevginin. Bize korku değil sevgi lazım kardeşlerim.
Reklam
447 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Merhaba güzel bir eserin daha sonuna gelmiş bulunuyorum. Kapitalizmin aslında söylenildiğinin aksine gerçekten merkeze insanlarını alıp insan emeğinin sömürülmesini önlemek için geçerli bir sistem olduğunu anlatıyor. Kitap aslında yazarımızın makalelerinden seçilmiş bölümlerden oluşuyor.! Kitap gayet güzel bilgilerden oluşuyor okumanızı tavsiye
Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal
Kapitalizm: Bilinmeyen İdealAyn Rand · Plato Film Yayınları · 200474 okunma
Bu dünyada ne varsa hepsi kapitalistlerindi, herkes de onların kölesiydi. Tüm topraklar, tüm evler, tüm fabrikalar ve tüm para onlarındı. Onların sözünü dinlemeyegörün, ya hemen hepsi boylar ya da işinizden olur ve aç kalırsınız. Sıradan bir kapitalistle konuşurken, onun önünde boyun döküp eğilmek, şapkasını çıkarmak ve ona efendim demek zorundaydı. Kapitalistlerin başkanına kral denirdi, sonra…
Sayfa 113 - CAN YAYINLARIKitabı okuyor
"Teknik mi diyorsunuz? Oysa teknik, boynumuzu bir düğümle sımsıkı sıkıp, elimizi kolumuzu bağlıyor. Hayır, işe yaramaz çalışmalardan kurtulmamız gerekir. İnsan huzur istiyor. Fabrikalar ve bilim huzur vermiyor. Bir insanın az şeye ihtiyacı vardır. Bana sadece küçük bir kulübe gerekliyse niçin bir sürü şehir yapayım? Toplu yaşanan yerler, su tesisatları, kanalizasyonlar, elektrik hatları kurmak gerekir. Oysa bunlar olmadan yaşamayı bir deneyin! Ne kadar kolay olacak! Hayır, bizde gereksiz olan çok şey var ve bütün bunlar hep aydınlar yüzünden. İşte, bu nedenle ben diyorum ki Aydınlar zararlı bir sınıftır."
Kır çiçekleri ve manzara seyretmenin önemli bir kusuru var, bedavalar, diye açıkladı. Doğa sevgisiyle fabrikalar çalışmaz. En azından alt sınıflarda doğa sevgisini kaldırmaya karar verildi, ancak ulaşım tüketimi eğilimi kalacaktı. Çünkü elbette nefret etseler de kırlara gitmeye devam etmeleri önemliydi. Sorun, ulaşım tüketimi için kır çiçekleri manzara seyretmekten ekonomik olarak daha sağlam bir neden bulmaktı. Gerektiği şekilde bulundu. "Kitleleri kırlardan nefret etmeye şartlandırıyoruz," diye başladı. Aynı zamanda onları doğa sporlarını sevmeye şartlandırıyoruz. Bunu yaparken de tüm doğa sporlarının gelişmiş aletlerle yapılmasını sağlıyoruz. Böylece hem endüstriyel ürünler, hem de ulaşım tüketiyorlar.
Reklam
"Gelişim, insanın kendini avutması için icat edilmiştir. Hayat, akla aykırı ve anlamdan yoksundur. Kölelik olmadan gelişim olmaz. Azınlık çoğunluğa boyun eğmezse insanlık olduğu yerde durur. Hayatımızı, işlerimizi kolaylaştırmak isterken yaşamı karmakarışık hale getiriyor, çalışmalarımızı çoğaltıyoruz. Fabrikalar ve makineler hep daha fazla makine yapmak için çalışıyor. Bu ise saçmalıktır! İşçilerin sayısı gün geçtikçe artıyor, oysa buğday üretimi için gerekli olan sadece köylülerdir. Buğday, insanın emeğiyle doğadan alabileceği tek şeydir. İnsanın gereksinimi ne kadar az olursa, o denli mutlu olur. İstekleri ne kadar fazla olursa, özgürlüğü o kadar azalır."
Tarlalar sürülmüş fabrikalar ışık saçıyor Ve koca bir çalkantı içinde kuruyor yuvasını buğday Hasatın ve bağ bozumunun sayısız tanıkları var Hiçbir şey basit değil ne de eşsiz Deniz gökyüzünün gözlerinde ya da gecenin Güven veriyor ağaçlara orman ...
Dünya kadınlar günü..
8 Mart 1857 yılında ABD'nin New York şehrinde dokumacı kadınlar, çalışma şartlarının daha iyi hale getirilmesi için bir yürüyüş başlatır. Kadınların amacı, daha insanca bir yaşam, eşitsizliğe, ayrımcılığa ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı bir girişimdi. Bu yürüyüş kırk bin kişiyi aynı mekânda buluşturmuştu. Ve kalabalıktan büyük bir kitlesel ses yükselmeye başlamıştı, ta ki polisin kadınlara sert müdahalesi gelene dek. Hak arayan naralar birden kesilmiş, yerini acı çığlıklara bırakmıştı. Çünkü kadınlar kendilerini kurtarmak için koştukları fabrikalarda kısılı kalmış ve fabrikalar ateşe verilmişti. Polis barikatları, kadınların dışarı çıkmasına engel olurken, yüz yirmi dokuz kadın alevler arasında kalarak can vermişti. Kadınların cenazesine belki de o güne değin nadir görülen bir kalabalık katılmış, yüz bin kişi kadınların cenazesinde buluşmuş ve bu olay bir anlamda 1977 yılında AB tarafından kabul edilecek olan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün temelini atmıştı.
111 syf.
·
Not rated
·
Liked
Umut, ilk sayfadan itibaren bir fare kadar ölü. ..
John Steinbeck
John Steinbeck
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlar
1930'lardaki hayatın gerçekliği üzerine sosyal bir yorum gibi düşünün bu kitabı. Büyük Buhran sırasında birçok insan işsiz ve evsiz kaldı. 1930'lardaki Büyük Buhran, hem kentsel hem de kırsal Amerika'yı maddi ve psikolojik olarak etkiledi. Büyük Buhran'ı tarihin en kötü ekonomik krizi yapan şey, kitlesel işsizlik
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023172.5k okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.