Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fahreddin Paşa’yı sadece memleketinin uğradığı talihsizliğin bu akıbete sürüklediğini ve böylece onu yenerek silahını elinden almış olmadıklarını çok iyi bilen düşmanlar da, teslim şeraitnamesinde kaydedildiği gibi bir esir değil, bir itibarlı misafir olarak karşılayıp, hakkında gerçekten de büyük saygı göstereceklerdir.
Sayfa 198 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Daha sonraları bizzat bu satırların yazarına da söylediği gibi bu onun ömründe kabul ettiği ilk teslimiyettir. Fakat asıl teslimiyet acısını, birkaç saat sonra, aylar ve aylarca kendilerini nefes aldırmaksızın kahrettiği düşmanlarının karşısına, taş çatlasa değiştirilemeyecek esir sıfatıyla çıkmak zorunda kaldığı zaman duyacaktır.
Sayfa 198 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Medine’de Fahreddin Paşa hükümetin emirlerine ve İngilizlerin tazyiklerine rağmen işte böylece yetmiş güne yakın bir zaman teslim olmamakta inatla, adeta yedi düvele meydan okumuştu.
Sayfa 190 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Fahreddin Paşa, esasen şehirden dışarı çıkmıyordu. Ve “Hayır, teslim olmayacağım.” dan başka bir şey demeden göğsünü gere gere, bütün dünyaya meydan okurcasına harbe devam ediyordu. O tarihte tanınmış yazarlarımızdan birinin dediği gibi: “Bu Medine Müdafaası, Türk milletinin gömüldüğü kesif zulmet ortasında tek ümit ışığı gibi yükselen bir meşale.” idi.
Sayfa 184 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Fahreddin Paşa:
”Bir kaz sürüsü gibi teslim olmak, Osmancığın ahfadı alnına yazılmamıştır. Bir köpek bile, tasmayı kolay kolay boynuna geçirtmez.”
Sayfa 179 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Fahreddin Paşa, hükümet kendisine: “Çare kalmamıştır. Teslim olacaksınız.” emrini verdiği halde, neye dayanarak, kimden ne umarak, bu emre uymuyordu? Gerçi ona teslim olması için emir veren hükümete, “hayır, olmam” da demiyordu ama, her hal ve hareketiyle ve hele Ravza-i Mutahhara’daki hutbesiyle, teslim olmak istemediği ve olmamak için her şeyi yapacağı meydandaydı.
Sayfa 161 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Hükümet de “Çaresiz kaldık, teslim olmanız mutlaka lazımdır.” dedikten sonra, buna “hayır olamayız” demekte ısrar etmenin ne manası vardı? Lakin biz, yani Fahreddin Paşa, bunları düşünecek halde değildi. Düşünse ve böyle bir zaafa düşmüş olsaydı zaten tarihe “Plevne” gibi geçen bir “Medine Müdafaası” olmazdı.
Sayfa 154 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Kahramanlık; vazifenin bitip, ölümün göze alınarak çalışmaya devam edildiği yerde başlar.
Sayfa 153 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Falih Rıfkı, Fahreddin Paşa’ya:
”Medine’den herkes ümitsiz, şikayetçi idi. Memnuniyet duyan ve gülen yalnız sizdiniz.”
Sayfa 152 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
Falih Rıfkı, Fahreddin Paşa’ya:
”Bilmem hangi ümitle, siz Medine’nin müdafaasını kabul ettiniz? O zaman buna daha fazla Müslümanlığınızdan başka bir sebep görememiştik.”
Sayfa 150 - Yağmur YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.