FAZLASIYLA *DETAY* İÇERİR!
451 Fahrenheit: Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu ısı derecesidir.” Diyerek başlıyor sözlerine Ray Bradbury. Belki de kitabı okumak istememin en çekici sebeplerinden biri bu söz oldu. Kitap içeriğini bir cümleyle çok güzel anlatıyor
Tarafsız bir eleştiri yapmak adına öncelikle yazarı tanımam gerektiğini düşündüm ve
Gül ile birlikte düzenledikleri etkinlik sayesin de tanıştım bu kitabla. Hepsine teşekkürlerimi iletiyorum.
Evet başlık dikkatinizi çekti değil mi? Bence öyle, çünkü benim de dikkatimi çekmişti.
Kitabın konusuna geçmeden önce biraz
Fahrenheit 451: Kitap kağıtlarının tutuştuğu ısı
derecesidir.
Kitapların yakıldığı, gereksiz ve zararlı bulunduğu, itfaiyeciler tarafından yok edildiği bir zaman dilimi. Bu zamanda insanlar düşünme yetilerini kaybetmiş, hayatları ise başkaları tarafından robotlaştırılmış. Kitabı okuduğunuzda kitapların önemini bir kez daha anlayacaksınız. Kitaplar bize düşünmeyi ve sorgulamayı öğretir. Okuduğunuz hikaye örgüsünde de göreceksiniz ki okumayan insanların ottan farkı yok. Okuyanlar ise altında yaşadıkları gökyüzünün, güzel kokan çiçeğin, sevginin ve hatta acının bile kıymetini bilip hepsinin tadını çıkarmaktalar. Tavsiyem kitap okumayıp 'ne gereği var yeah, kitaplar boş şeyler' diyenlere bu kitabı tavsiye etmeniz. Umarım yüzyıllar sonra insanlık kitapların değerini hâlâ bilir ve onlara sahip çıkar.
Her kitap, bir yaşamdır.