Tavşan müsveddesi

galiba ilk’ler değil önemli olan. koşullar. bir yaşta herkes dünyayı kendine göre görür, kendine göre yorumlar. bu gördüğü, kurduğu, yorumladığı, genellikle doğrudur, yaratılışı doğrultusundadır. ne var ki bu kurgulamayı belirleyen, kişinin içinde bulunduğu koşullardır. “ her şeyden biraz kalır” diyor bir italyan atasözü. en inandığım doğrulardan biri. söylemeden edemeyeceğim bir duygu da şu: aşk söz konusu olduğunda, ikinci de üçüncü de sonuncu da ilk’tir.
Sayfa 526Kitabı okudu
Reklam
bir şey, bir durum kaçınılmaz ise artık ondan korkmak söz konusu değildir.
Sayfa 517Kitabı okudu
bir şairin en istediği şey anlaşılmaktır (!) bu anlaşılmak kadar anlamsız bir söz az bulunur. “mana şairin karnında” değildir. bir kişi anlaşılmak için yazar ve “beni anlamıyorlar” gibi bir saçmalığa gitmez.
Sayfa 517Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
belki, “culture” dünyaları arasındaki asıl yerimizi bu gidip gelmeler sonunda kurulacak dengede bulacağız.
Sayfa 444Kitabı okudu
şiirin kendisinin itibar görmediği bir yerde, sebeplerini kim umursar? zaten öyle sanıyorum ki ilk nedenler hiç önemli değildir. bir hevestir, bir oyundur çoğu zaman. asıl nedenler, kişi şiire başladıktan çok sonra gelişir, çok sonra çıkar ortaya. bunları da şiirlerden daha iyi anlatacak hiçbir şey yoktur başka.
Sayfa 443Kitabı okudu
Reklam
yazdıklarımdan bir sıkıntı duyardım. onlar beni neşelendirmek, bana insanın bir şiiri bitirdikten sonra duyduğu ruh tazeliğini, o güzel ferahlığı vermek şöyle dursun, eski yazı kitaplar gibi sıkardı beni. onları bir daha okumaya kendim bile katlanamazdım.
Sayfa 425Kitabı okudu
“güzelliğin şartı, onun sizde bulunmasıdır.
Sayfa 401Kitabı okudu
bu, yeteneğinin, çalışmasının kazandırdığı değildir kişiye. ısrarın gücü’dür. niyetim ısrar edenleri yermek değil. tam tersine, ısrar edenleri, sürdürenleri, direnenleri saygıya değer buluyorum. çünkü bu en azından, şiiri bir meslek olarak bellediklerini gösteriyor.
Sayfa 395Kitabı okudu
bir adam şiiri seviyorsa anlıyordur da. çünkü şiiri anlamanın tek ölçüsü şiiri sevmektir. bilimsel bir veri değildir şiir, anlaşılıp anlatılmaz. kabaca birtakım bilgiler dışında kuralları yoktur. her iyi şiir kendi kuralını, kendi gerekirliğini içinde taşır. bu yüzden, büyük ölçüde şiir, bazı bilgilerle değil, sezgilerle, duygularla ayırt edilir önce. yapısı ve konumu, gelişimi sonradan saptanır.
Sayfa 358Kitabı okudu
o anı başlı başına bir şiir değil, bir şiiri hazırlayan durumdur. bu açıklamayla o şiir, büyüsünden, yapısından kaybediyor, neden’i önemli olan bir yazı haline geliyor.
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
mısraları ve şiiri, mümkün olduğu kadar etkili, inandırıcı, hatta çarpıcı kılmak uğruna kelimeye bu kadar yüklenmek, şiirimiz için bir “tehlikeli alaka” sayılabilir. sonunda birdenbire, şiirin olması gerektiğinden daha çok, bir oyun durumuna düştüğünü görebiliriz.
Sayfa 315Kitabı okudu
son yıllarda, özellikle şiirde, dile yapılan zorlamaları bir çeşit saygısızlık diye yorumlayanlar var. bize kalırsa bu işin saygısızlıkla hiç ilişkisi yok. dile bilinçle yapılan her türlü zorlama, dile yeni imkanlar, yeni ifade güçleri getirebileceği düşünülünce saygısızlık olmaktan çıkar, tam tersine saygı duyulması gereken bir çaba katına yükselir.
Sayfa 300Kitabı okudu
Bununla birlikte, bu maceranızı, şiirlerinizde, eski deyimiyle 'istismar' ettiğinizi de düşünmüyor değiliz. Sizi şiire iteleyen, şiir duygusu değil de, bütün bu geçmisiniz sanki. Bunu da anlıyoruz, bunu da olağan buluyoruz. Ama bir yerden sonra, şiire, yalnızca şiire dönmek zorundasınız.
Sayfa 266Kitabı okudu
bir şair, bir hikayeci, yapıtlarında her zaman yanılmaya da pay vermelidir. bu, aşağı yukarı, topluluğun beğenisini umursamamak demektir. kusursuz bir yapıt, herkesin beğendiği bir yapıt, yazarını ürkütmelidir biraz.
Sayfa 260Kitabı okudu
bu beğenilme tutkusu, gitgide yerleşerek, sanatçının yaratıcı gücünü önler. girişeceği her yeni atılıştan “ya beğenilmezse” korkusu ile vazgeçer.
Sayfa 259Kitabı okudu
910 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.