Yolsuzluk, mektepsizlik, adaletsizlik, idaresizlik, toprak ağalarıyle şeyhlerin her tarafta el ele verişi de devlet otoritesinin ancak vergi veya asker almak için köyü hatırlayışı, bu direnişleri kolayca besliyordu.
Bu sonuçlara varınca, elindeki silahın sağlamlığına güvenemeyen bir Şövalye gibi, harbin neticesine ve memleketin geleceğine olan
Cesur Yeni Dünya okuduğum ilk distopyaydı. Daha önce birçok ütopya okumuştum ama onlara zıt bir kurgu çok alışılmışın dışındaydı benim için. Bu dünyadaki insanlar kontrol edilmeye o kadar alışmış ki kendimle ancak Vahşi diye adlandırılan sıradan insan ile empati kurabildim. Günümüzde biz de kontrol edilmiyor muyuz diye düşündürüyor fakat okursanız anlarsınız ki bu çok ileri bir seviye ki buradaki insanlar sadece üremek için yaşıyor, yapay yollarla ürüyor, eğleniyor hatta öğreniyor. Kitabın yazıldığı zamanı düşünürsek kurgu çok aşırı abartı geldi bana. Rahatsız edici birçok olay vardı fakat yazarın amacı da gelecekte bizi bekleyen tehlikeleri fark edip rahatsız olmamız. Bu açıdan baktığımda kitaba karşı olumsuz düşüncelerimden bir nebze uzaklaştım. Yine de en azından 15 yaşından sonra, belirli bir olgunluğa gelmiş ve farklı bakış açılarına açık kişiler tarafından okunması daha iyi olur diye düşünüyorum. Sosyal medyanın abarttığı kadar kesin okunması gereken bir kitap değil ama bir farklılık olur değişiklik iyidir derseniz okunur. Okuyacaklara iyi okumalar diliyorum şimdiden.
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,5bin okunma
Hayatı da yazdığı oyunlar gibi yarım kaldı Coşkun'un...
Coşkun Ermiş; oyun yazmaya başlamış emekli bir tarih öğretmenidir. Oyun, hayatının öyle önemli bir parçasıdır ki, adeta gerçeklik algısını yitirmiştir. Nerede oyun oynuyor nerede gerçek hayatını yaşıyor ayırt etmesi güçtür. Yazdığı oyunların içinde yaşamaktadır. Hatta bu yüzden oyun
"Kendi Kişisel Menkıbe'sini gerçekleştirmek insanların biricik gerçek yükümlülüğüdür. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar." (sf.35)
Simya ilminin dönüşüm anlamının kitaba hakim olduğu bir içsel yolculuk, kişinin yazgısı doğrultusunda gelişimi ile bir farkına varış romanı okumaktayız.