(COK UZUN VE KİTAPTA HERBİR SÖZÜN DÜŞÜNÜLESİ EN NAİF BÖLÜMÜ) “ Momo, şimdi o büyük salonun içindeydi. Burası en büyük kiliseden daha görkemli, en büyük istasyonların salonlarından bile daha genişti. Güçlü sütunların üzerinde yükselen tavan neredeyse görünmüyordu. Etrafta hiç pencere yoktu. Kocaman salonu aydınlatan altın renkli ışık çevrede
13.HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-2
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.” İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
Reklam
A'raf 164
164 Onlardan bir topluluk: "Allah'ın kendilerini yıkıma uğratmak veya şiddetli bir azaba uğratmak istediği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?" dediğinde "Rabbinize karşı bir özür için ve bir ihtimal sakınabilirler, diye" dediler. 165 Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında ise, biz de kötülükten sakındıranları kurtardık.
Gerçek Adalet
Halife Hz. Ali birgün kaftanını kaybeder ve ararken onu bir hristiyanın üzerinde görür. Bunun üzerine hristiyanı tutarak Kadı Şureyh'in huzuruna çıkarır ve Şureyh'e 'Bu adamın üstündeki kaftan benim kaftanımdır. Bunu ona ne sattım, ne de bağışladım' der. Kadı Şureyh o hristiyana dönerek "Mü'minlerin emirinin bu iddası hakkında ne diyorsun?" diye sorar. O da "Mü'minlerin emirine yalancı diyemem, ama bu kaftan benim kaftanımdır' diye cevap verir. Bunun üzerine Kadı Şureyh Hz. Ali' ye dönerek "İddanızı isbat edecek bir deliliniz var mı?" diye sorar. Hz. Ali gülümseyerek " Doğru söyledin ey Şureyh! Elimde hiçbir delilim yok" der. Böylece kafanın hristiyana ait olduğunu hükmüne varılır. Hristiyan, Hz. Ali'nin gözleri önünde kaftanı alıp yürür. Mü'minlerin emiri ise onun arkasından bakakalır. Hristiyan birkaç adım gittikten sonra geri dönerek " Artık ben inandım ki bunlar peygamberlerin getirmiş olduğu hükümlerdir. Mü'minlerin emiri beni kendi Kâdısına şikayet ediyor, fakat Kâdısı onu haksız çıkararak kaftanı bana veriyor. Şu halde Allah'tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna şahadet ederim. Ey Mü'minlerin emiri! Kaftan gerçekten sizindir. Siz ordunuzla Sıffin'e giderken sizi takip etmiştim. O zaman bu kaftan devenizden düşmüştü' der. Bunun üzerine Hz. Ali de "Müslüman olduğunuza göre kaftanı size bağışlıyorum" der.
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Gözleri nasıl denizse Nâzım'ın, saçları güneş, varlığı da gelgit etkisi. Yakınlaştığı her yer coşkuyla dalgalanıyor. Orhan Kemal'in bulunduğu hapishaneye Nâzım'ın geleceği haberiyle tüm hapishanenin dalgalandığı gibi. Başta, onunla daha önce hiç tanışmamış olmasına rağmen hayranlarından biri olan Orhan Kemal'i bir heyecandır alıyor.. Ardından bir
Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl
Nazım Hikmet'le 3,5 YılOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020791 okunma
Değerli 1K Okurları! Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik; İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ. Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım. Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:))) Öncelikle; İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Reklam
282 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.