Modern tarzda gelişen bilim, sadece derinliğini yitirmekle kalmadı, fakat aynı zamanda ciddiyetini de yitirdi, çünkü ilkelere bağlılık bilime, konusunun elverdiği ölçüde, bu ilkelerin değişmezliğine benzer bir nitelik kazandırıyordu, oysa bilim salt değişim dünyasına kapansa, orada sağlam, kararlı hiçbir şey, dayanabileceği hiçbir sabit nokta bulamaz. Artık hiçbir mutlak doğrudan hareket etmediği için bilim, ihtimallere ve tahminlere ya da sadece bireysel fantezinin eseri olan salt farazi kurgulara indirgenmiş oldu. Ayrıca modern bilim kazara, çok dolambaçlı bir yolla, eski "geleneksel bilimler"in bazı verileriyle uyuşur gibi görünen birtakım sonuçlara ulaşsa bile, bunları o verilerin doğruluğunun tasdiki olarak görmek çok büyük bir haksızlık olur, çünkü o veriler böyle bir tasdike muhtaç değildir.