"Yumruk sözcüğe dönüşür mü?" Soru mu bu da yâni; her şey dönüşüyor sözcüğe de, biz fark edemiyoruz.
Sayfa 51 - Edebiyat Dergisi Yayınları
88 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Okuduğum ilk Farabî eseri oldu. Felsefe altyapınız sağlam değilse sizi zorlayabilecek ağır bir dile sahip. Bazı cümleleri tekrar tekrar okuduğum, kaçırdığım ufak bir kısımdan dolayı kuramı yeterince iyi algılayamadığımı fark edip bütün bir sayfayı baştan okumak durumunda kaldığım anlar oldu. Okumadan önce Farabî hakkında kesinlikle bilgi sahibi olmanız gerekiyor. İslam ve siyaset felsefesindeki yerini, temel görüşlerini bilerek okumanız size fayda sağlayacaktır. Ahmet Arslan’ın giriş yazısını es geçmemenizi de şiddetle tavsiye ederim. Gerek Farabî’nin kendisinin gerek etkilendiği filozofların (Aristoteles, Platon) eserlerine daha fazla hakim olup daha berrak bir zihne sahip olduğum bir vakitte tekrar okuyacağım bir eser.
Mutluluğun Kazanılması
Mutluluğun KazanılmasıFarabi · İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,422 okunma
Reklam
"Güzel insan aramak ile insandaki güzelliği aramak arasında derin bir fark var." / Farid Farjad
Ekber'in din konusundaki hoşgörüsünden ve tek Tanrı'ya inanışından faydalanan, Hint edebiyatı kadar Kuran'ı da merakla okuyan Nânak, fark gözetmeksizin bütün insanlara her türlü kast engeli ötesinden hitap ediyordu
Sayfa 146
Hayatımızı oluşturan şeyin hafıza olduğunu fark etmek için ufaktan da olsa hafızanızı kaybetmeye başlamanız gerekiyor. Hafızasız bir yaşam esasında yaşam değildir. (...) Hafızamız bütünlüğümüz, mantığımız, duygumuz, hatta eylemimizdir. Onsuz biz bir hiçiz. (...) (Sadece, annemde olana benzer, bütün bir hayatı silebilecek nihai amneziyi bekliyorum.)
Sayfa 44 - luis buñuelKitabı okuyor
Ayrımlaşma
Bu altı evrede bebek, annenin ayrı bir varlık olduğunu fark etmeye başlar. Yaklaşık beşinci aydan yedinci aya kadar süren bir simbiyotik yörüngeden bedensel bir şekilde kopması ile belirlenen farklılaşmadır.
Sayfa 304 - Nobel YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Santimin onda biri bir fark, Ve yeryüzü ve gökyüzü birbirinden ayrılmıştır.
Sonuç olarak, çağdaş dünyamızın incelikleri ve soyut­lamalarıyla Tolstoy ya da Moliere'in eserleri arasında, görün­mez bir buğdaya uygulanan ıskonto ve sabanın toprak üzerin­de bıraktığı derin iz kadar büyük bir fark vardır.
Fark ettim ki sahip olduğum bütün erdemler az da olsa kötülük barındırıyor içlerinde.
geri dönmeyecek birini bekliyorsun yani birinin sensiz olamayacağını fark etmesini umarak yaşıyorsun hayatı -gerçekler sandığın gibi değil
Reklam
223 syf.
8/10 puan verdi
Ruhun İlacı
“Hayatı yaşamıyorsan başkasını değil, kendini kaybettiğin için aslında.” Bu kitap uzun zamandır aklımda olan, okumayı beklettiğim bir aforizmaydı. Daha fazla bekletmeyip okuduğum için mutluyum çünkü insanı boğan düşüncelerine teselli olacak bir sürü gerçekle yüzleştiriyor. Aslında duymayı beklediğimiz çok basit cümleler var ve bu kitapta tam da o cümlelerin yardımıyla buruk tarafımızı biraz da olsun sarabiliyoruz. “Başkasının seni sevdiğini ne kadar hissettiğini bir kenara bırak, sen kendine sevildiğini en son ne zaman hissettirdin?” Kitabın başlarında diyordu ki hayatımıza aldığımız herkeste kendimizden bir yansıma buluruz. Fark ettim ki kendimize vermek istediğimizi sevgiyi -sanki hakkımız değilmiş gibi- parça parça çevremizdeki insanların özelliklerini severek yapıyoruz. Günün sonunda kendimizi sevmek için bilerek ya da bilmeyerek çabalıyoruz. Belki de başarısız oluyoruz. Bu nedenle kendimize olan sevginin önemini birçok kez vurgulaması çok güzeldi. Her şeye rağmen umut aşılayan, sıcak, buruk, hayattan bir kitaptı. “Tek gerçek var, o da zamanın dolduğunda dünyada olmayacağın… Böyle bir gerçek varken hiçbir şey sandığın kadar gerçek değil aslında.” Yaşamak, istediğimiz şekilde özgürce yaşamak… Her kelimesinde ince bir ruh saklıydı. Uzun lafın kısası çok sevdiğim bir kitap oldu. Herkesin okuması gerekiyor. Sadece güzel olduğu için insana farkındalıklar kazandırdığı için de.
Kendine İyi Bak
Kendine İyi Bak
Arda Erel
Arda Erel
Kendine İyi Bak
Kendine İyi BakArda Erel · İnkılap Kitabevi · 20181,145 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
Doğmak ya da doğmamak. Tüm mesele bu değil. İnsan hayatı üç evreden ibarettir. Doğmak, yaşamak ve ölmek. Bizim için doğmak ve ölmek arasındaki o zaman dilimi çok kıymetlidir. Kendimizi gerçekleştirmeye çalışırız. Peki ya bizi dünyaya gelmeden önce bizi birileri eğitmek isteselerdi? Nasıl bir dünyaya geldiğimizi anlama imkanımız olsaydı?
Doğmadı Kutsal Çocuk
Doğmadı Kutsal ÇocukPascal Bruckner · Telos Yayıncılık · 199736 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
Uyanış bir kadının kendi benliğini, ruhunu, yeteneklerini ve zevklerini fark edişinin öyküsü olarak adlandırılabilir. Feminist edebiyatının öncülerinden olan bu kitapta çoğu kişi Edna’yı evli ve çocuklu bir kadın olarak aşkının peşinde olduğu için suçlayacaktır fakat insanın hayatta kendisiyle ne zaman karşılaşacağı ve tam olarak ne istediğini bulması zor bir süreçtir. Bunun yanı sıra karakterin bir anne ve eş olmasının dışında bir birey olduğu da unutulmamalıdır. Ahlaki ve etik değerleri bir kenara bırakıp kitaba öyle bakacak olursak bir kadının kendisini bulması ve kendi isteklerine göre yaşamasıdır asıl esas olan.
Uyanış
UyanışKate Chopin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,979 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.