Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Neden alim yetiştiremiyoruz? Prof.Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmasından geniş bir özet sunuyoruz: Hicri ilk üç asırda ne zaman ne gerekmişse ulema onu görmüş ihtiyacı karşılama teşebbüsüne girişmişler. Mesela Hicri dördüncü asırda İbn-i Nedim’in fihristiyle karşılaşıyoruz, daha önce yok. Dört asır boyunca bütün alanlarda ilim kaleme alınmış,
Ola ki Yeniden duyabilsek Hareketsizliğin ardındaki sonsuz devinimi Miro'nun bahsettiği sessiz müziği Ola ki Yeniden fark edebilsek İhtimallerin zenginliğini Açılmamış kilitleri
Reklam
keşke birlikteyken fark edebilsek de cevaplarını da alabilsek
"En iyi tanıdığınızı sandığınız insan birden hayatınızdan kaybolsa ve onu düşünmeye başlasanız birlikteyken fark etmediğiniz, merakınızı uyandırmayan kaç bin cevapsız soru olduğunu anlayıverirsiniz. Niye o kadar konuşkandı, çocukluğunda neler yapmıştı, aklından size söylemediği neler geçmişti, düşündüklerinin ne kadarını söylemişti size, söylediklerini niye söylemişti; hiç yalan söylemiş miydi, söylemişse niye söylemişti; sizi sakınmak, sizi gerçeklerin yaralayıcılığından korumak için miydi yalan söylemesi, yoksa sizi aldatmayı mı amaçlıyordu? Hâlbuki sayısını bile hatırlamadığınız diyaloglar da yaşanmış aranızda."
Melikşah Sezen / Vuslat Dergisi Türkçülük İdeolojisi ve Mâturîdîlik: Bir İdeoloji İstikametinde Mâturîdîliğin Keşf ve İstismarı Ehl-i Sünnet dairesi içinde yer alan kelâm fırkalarının kurucu iki reisinden bir tanesi olan İmam Ebû Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâturîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) ve ona nispetle anılagelen itikadî
En değerli zamanın şimdi olduğu gerçeğini bir anlayabilsek, geçmişte veya gelecekte değil şu ânda yaşadığımızı bir fark edebilsek. Belki o zaman her şey daha güzel olacak. Anonim.
Keşke bir insana çirkin derken içimizdeki çirkinliği fark edebilsek.
Reklam
*271118
Kişi sevdiği ile beraberdir. Ne güzel bir söz. Keşke dünya ile bu kadar beraber olmasak. Keşke yaşamın iyi bir meslek sahibi olmaktan ibaret olmadığını fark edebilsek. Keşke her zaman Peygamber Efendimiz ile beraber olsak. Gerçi bu kafalarla zor. Bu iniş çıkışlarla o iş biraz zor olur. Yolunda sabit, yapacaklarında kararlı insanlar olmamız gerek. Peki bu nasıl olacak? Sanırım cevabını biliyorum. Tabi ki bedel ödeyerek. Biraz acı çekeceğiz. Biraz daha ve biraz daha... Ancak bu şekilde olması gereken kıvama gelip pişebiliriz. Size şöyle söyleyeyim; Şu aptal nefsin arzuları var ya hani. Cümle alemin gözünü kör eden, insanlardan bazılarını birbirine düşman, bazılarını ise sadece menfaat uğruna dost eden nefis. İşte tüm imtihanımızda en tehlikeli olan nefistir. Niye mi? Çünkü insana en büyük zararı kendisi verebilir. Nefis ise insandır. İnsanın içindekidir. Şeytanın dediklerini belki göz ardı edip ona kafa tutabiliriz ama kendimize bunu yapmak oldukça zordur. Bunun nedeni de insanın en iyi kendisini bilmesidir. Bilgi güçtür ve en iyi kendimizi biliyorsak en çok da kendimize yani nefsimize karşı güçlüyüzdür.
Ses tellerim parçalanana kadar bağıra bağıra ağlamam gereken herşeye kocaman bir iç çekip susuyorum. İçimde durmak bilmeyen bu tufan günü gelecek beni de yok edecek,kimse görmezse de ben biliyorum. Ağlayacak bir köşeniz bile olmuyor bazen değil mi . Arayıp durdunuz göz yaşlarınızı kurutup kimse görmesin diye saklayacağınız anlar. Kırgınım,
Renkler
Kendimizden olmayana tahammülsüzlüğümüz neden? Neden rengi bizimle aynı olmayana mesafemiz,sert düşüncelerden duvarlarımız? İnsanoğlu ne çabuk unutur bir hiç'ken varoldugunu ve bir hiç'e dönüşeceğini Keşke fark edebilsek;bizim rengimizin bir başka rengin yanında anlam kazandığını,güzelliğimizin bir başka rengin ışığına çarptığında gözaldığını.. Ve aslında hepimizin ömür denen yol boyunca o insan olma halinin tüm Renklerinden farklı sıralarla olsada farklı tonlarla olsada geçtiğimizi,geçeceğimizi,geçebileceğimizi.. Bugün siyaha düşman bir beyaz iken yarın bir şekilde siyah'a dönüşebileceğimizi.. Ve tüm farklılıkların aslında kocaman bir Rahmet denizinin muhşemliği olduğunu,keşke fark edebilsek. Ferimah Lal 🥀
Beyin Sizsiniz/ İsmail Hakkı Aydın
Her ölümde, hayat için bir ışık vardır. Keşke fark edebilsek!
Reklam
Elbette kültürel değişimin bizi biyolojik yasalarımızdan uzağa savurduğu bir çok durum arasında; aşk ve birliktelikler de paylarına düşeni alıyorlar.Çarpıtılmış estetik algılar, kozmetiklere boğulmuş insanlar, hislerine değil de kendilerine belletilmiş kalıplara göre yaşamaya mecbur kalmış topluluklar, bizi biyolojimize yerleştirilmiş bu paha biçilemez yetenekleri kullanamaz ve onlardan fayda devşiremez hale getiriyor.Halbuki milyonlarca yıllık yaşam planından edinilmiş bilgeliğin yanında günlük modaların ne kadar önemsiz olduğunu bir fark edebilsek, mutluluk dediğimiz kelimenin anlamını çok daha iyi kavrayabileceğiz. Demiş Sinan CANAN "Kimsenin Bilemeyeceği Şeyler" isimli kitabında...