Esasen ne kadar tuhaf bir ülkede yaşadığımın ayırdına varalı çok olmadı. Her şey o kadar hızlı gerçekleşiyor ki durup düşünmeye dahi vakit bulamadığım çok oluyor. Baylar tüm samimiyetimle itiraf etmek zorundayım ki bütün uyuşukluğum, olayların ardına geçip acımasızca ittiren zamanın suçudur.
Tuhaf ülkem işte, hangi hassas yerine değinecek
İnsan sevilmek istiyor. Sevilmek için seviyor. Bunun içindir belki sürekli yanılması. Her yanılgının ardından kalbinde bir delik açılır bir sonrakinde geçici süre kapanmak üzere. Yeni yanılgı, aynı deliği derinleştirir. Böyle devam eder ve derin bir mezar oluşur. Bunun içindir belki; kavuşulamayan, ayrılıkla noktalanan ya da kalpten coşkuyla
"SONSUZA DEK SEVDİKLERİNİZ
SONSUZA DEK SİZİNDİR."
BİR SELİN VARDI VE BENİM İÇİN HEP VAR OLACAK.
Bir kitabı okumak acı verir mi insana? Evet verir hem de öyle acı verir ki...
Yüreğiniz bir annenin evladını adım adım kaybetmesini kaldırabilecekse okuyabilirsiniz. Benim okuma sebebim biraz daha farklıydı. Bazı şeyleri biraz daha iyi
“Oysa kapattığım kapıları
cennet dahi olsa
bir daha açmayacağımı bilmiyordun.” (s. 20)
Bir dost tavsiyesi üzerine tanıştım
Sudan Mürekkep ile. Şiirden anlayan insanlar olmalı etrafımızda, olmalı ki güzel tanışıklıklara vesile olsunlar. “Tamam,” dedim. “En kısa sürede inceleyeceğim.” Bir sayfa iki sayfa bakayım derken bir de baktım kaybolup gitmişim
Toplumsal komplo kuramı... Tanrı'yı bırakıp sonra da, "Tanrı'nın yerinde kim var şimdi?" diye sormaktan kaynaklanır.
KARL POPPER (s.817)
______
Foucault Sarkacı, Umberto Eco’nun 1988 yılında yayınlanan romanıdır. Sekiz yıllık çalışmanın, derin bir araştırmanın ve iki bin ciltlik uzman bir kitaplığın ürünü olan bu dev eserde Eco,
Kinyas ve Kayra...
Adını okuduğunuzda içinden ne çıkacağını asla tahmin edemeyeceğiniz bir kitap. Belki bir tükeniş ve hatta tüketiş hem de kendini.. Az önce bitirdim. Ne hissediyorum, kitap ne anlatıyordu, okuduğum süreçte yazmayı planladığım her şey iç içe şu an. Kontrol etmeye çalışmıyorum zihnimden geçenleri. Ve bu cümleyi yazdıktan hemen