Yalnızlıktan acı çekmek de bir itirazdır,
–ben kendim hep “çokluk”dan acı çektim...
___
Akıl almaz derecede erkenden, daha yedi yaşımda, hiçbir insanca sözün bana ulaşmayacağını biliyordum; bu yüzden üzüldüğümü gören var mı hiç? Bugün bile herkese her zamanki gönül alıcı davranıyorum, en aşağı olanlara bile değer veriyorum; bunda bir damla olsun kendini beğenmişlik, gizli bir küçümseme yok. Küçümsediğim kimse farkeder bunu: Yalnızca orada oluşum bile, damarlarında kötü kan akanları öfkelendirir...
Bir insanın büyüklüğünü belli eden bence amor fati’dir;
insanın hiçbir şeyi geçmişte, gelecekte, sonsuza dek başka türlü istememesidir. Zorunluluğu yalnızca katlanmak, hele onu gizlemek yetmez – her türlü ülkücülük zorunluluğa karşı bir aldatmacadır–, iş onu sevmekte...
(Yazgını sevmek-amor fati)
Muhteşem bir hikâye, Anı yaşamak ile ilgili
Bir adam ölür ... Öldüğünü fark ettiğinde, Tanrı'nın elinde bir çanta ile kendisine yaklaştığını farkeder. Tanrı ile adam arasında şöyle bir konuşma geçer.
Tanrı: Haydi oğlum gitme zamanı.
Adam: Bu kadar mı erken? Bir sürü planım vardı...
Tanrı: Üzgünüm ama gitme zamanı.
Adam: O çantada ne var?
Aşk ve Nefret!
Masumiyet ve İhtiras!
Zarif ve Sakil!
İyi ve Kötü!
Bilge ve Aptal!
Chopin ve Wagner!
Her şey ne kadar da zıttıyla (ya da zıttı olduğunu düşündüğümüzle) daha anlamlı oluyor.
Firdevs Hanım: Melih Bey Takımı Asil üyesi, Melih Bey kitapta Firdevs hanımın babasıdır. Düşük meşrepli oldukları için aşağılayıcı bir edayla bu şekilde hitap
Acı ve gerçek bir hayat hikayesi. Daha doğrusunu söylemek gerekirse sadece bir değil binlerce hayatların acı dolu hikayesi.Felsefe eğitimi alan Zülfü Livaneli Serenadda bize samimi ve sıcak bir aşk hikayesi sunuyor. Katolik alman olan Max ve Yahudi Nadia'nın Nazi Almanyası döneminde yaşanan içleri ısıtan aşk hikayesini. Zülfü Livanelinin Bu
youtu.be/smRy6Gddpis
"Dilce susup bedence konuşulan bir çağda
biliyorum kolay anlaşılmayacak" demiş ya, o çok değerli şairimiz İsmet Özel...
İşte bu çağın en gereksinim duyulacak bir noktasını vurgulamış bence Sevgili Dost...
İstersen sana anlatayım; sen dinlerken ben de sende dinleneyim ha, ne dersin?...
Arada sen