Kendi deyimiyle sistematik okuyordu. Ben tutkuyla, canımın isteğine ve ruh halime göre okurdum. O ise kutsal bir vazife yerine getirir gibi okuyordu. Bir kitaba başladı mı, onu kızdırsa ya da canını sıksa bile bitirene kadar elinden bırakmazdı.
....
Resme yaklaşımı da böyleydi, müzeye, tiyatroya, konsere bu zihniyetle gidiyordu. Bütün bunlara hakiki bir ilgisi vardı. Ruha hitap eden her şeye ilgisi vardı. Benim ilgimse sadece ona yönelikti.