Cenevre'de muhalefet gazetelerinden biri olan Cüret'te 25.11.1898 tarihinde yayımlanmış olan "Plan des pertes de territoire de l'empire ottoman sous le glorieux règne d'Abdul Hamid" (Abdülhamitin şanlı kümdarlığı altında Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak kayıplarının haritası) başlıklı bir harita, sultanı büyük toprak kayıplana neden olmakla suçluyordu. Sultan da siyasi tecrübeleri pek zayıf olan Jön Türklerin kendisiyle genel olarak aynı yani imparatorlugu ve devleti koruma amacını güttüklerini ve içlerinden bir kısmının bu protesto hareketlerine moda olduğu için katıldığını fark etmiş olmalıydı. Bu nedenle bu "kayıp koyunların mümkün olduğu kadar çoğunu yumuşak yöntemlerle tekrar devletin kucağına çekmeye gayret ediyordu. Kulağa ne kadar paradoksal gelirse gelsin, IT'nin yurtdışı faaliyetlerinin önemli bir kısmının dolaylı olarak saray hazinesi tarafından finanse edildiği bilinmelidir. Avrupa'daki veya Yakın Doğu'daki gayrimüslim muhalif hareketlerin aksine, Jön Türk hareketini oluşturanların neredeyse tümü devlet memuruydu (Askeri Tıbbiye mezunları da memuriyete başvurabiliyorlardı). Yaptıkları protestolar ile "reaya" ve hükümet arasındaki İslami düzene dayalı anlaşmayı bozmuş olan gayrimüslimler, sarayın gözünde bambaşka bir yere sahiptiler. Aynı teokratik kökenli farklılık, başka çağdaş örneklerde de açıkça görülebiliyordu. Hükümet, Hıristiyan köylülerin ayaklanmalarını kanla bastırırken, aynı bölgenin âsi Kürt liderlerini hediyeler ve imtiyazlarla yatıştırıyordu.²⁸