Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
İnsanlar tedirgin iken sen razı olsan
Dünya ile aramız harab iken
Seninle aramız mamur olsa
Eğer sevgin varsa herşey kolaydır
Toprağın üstündeki herşey toprak olacaktır.
Kurşun Ata Ata Biter, arka kapağında yazdığı gibi ‘’Sınırda yaşanan hayatların hikâyesi’’dir.
Romandan bahsetmeden önce biraz Tarık Dursun Kakınç’tan bahsetmek istiyorum. Eserlerinde Tarık Dursun K. olarak gördüğümüz o kısaltma, aslında yazarın soyadının baş harfidir. Kendisi gibi yazar olan kardeşi Faruk Kakınç ile karıştırıldığı için böyle bir
Ayraç ile 76. Sayısı
•••
Bu sayıda Editör Ömer Faruk; Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sabah Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’la okumak, yazmak, sahaflara düşmüş imzalı kitaplar ve meşhur kütüphanesi üzerine; muhafazakârlık, modernleşme, fotoğraf sanatı ve küratörlüğünü yaptığı sergiye dair kaçırılmayacak
"Uykulu gözlerle uyanıklara öğüt vermeye kalkışanlarla, pençedeki aciz bir hayvanın arslana otorite ve güç dersi vermeye kalkışması arasında ne fark var ki? Rüya aleminde krallık tâcı takanlar, uyandıklarında altlarından kayan tahtlarının gerçekliğe karşı hiçbir mana ifade etmediğini anlayacaklardır."
"Ve ey gafil! Bağları tahrip etmeyi fazilet sayıp, çorak topraklarda gül yetiştirmeye; ceylanların neslini tüketip, pislik böceklerinden misk üretmeye kalkışan bir şaşkın olduğunu anla artık!"
"Yolunu şaşırmışlardan klavuz olmaz. Klavuzlanın yola çıkması yasak olunca, gidişler istikametsiz olur; zulmün çukurları varılacak menzil gibi görülür. Lakin, gerçekliğe yönelmeyen arayışlar zulümat'a gider; klavuzsuz da gerçekliğe yönelinmez. Klavuz mu? Lailaheillallah Muhammedurrasûlullah!"
Ayfer Tunç üçlemesinin ilk kitabı Kapak kızından hemen sonra 2. Kitap Yeşil peri gecesini sosyal sebeplerle geç bitirsem de yine her elime aldığımda su gibi akan bir anlatım tarzı, olay kurgusu ile karşılandım. Artık söz Şebnem’de.. Yeşil peri gecesinde beni en çok etkileyen, yakın zamanda çocukluk travmalarının yetişkinliğine olan etkisini okuduğum kitabın “al bak bu da sana anlattığımız şeyin örneği” dercesine anlatılan Şebnem .. Kimsesizliği, sevgisizliği, etrafını yakıp yıkma isteği, yine en çok zarar verdiği benliği beni derinden etkiledi .. Hani bazı kitaplarda karaktere sarılmak istersiniz ya, Şebnem onlardan biri artık benim için .. Okurken aklıma hep sevdiğim şu cümle geldi; “Hiç kimse sınanmadığı günahın masumu sanmasın kendini.” Karaktere nefretle başlayan hislerimi sevgiye, hemen sonra acımaya çeviren ters köşe kitabı oldu benim için. Ali.. Vatuş.. Gün.. Osman .. hepinizi özleyeceğim.. Romandan çıkardığım en önemli ders “Çocuklarınızı sevin.” Sevilmeyen, görülmeyen, önemsenmeyen çocuklar, problemli birer yetişkin olarak aramızda .. Okunmalı .. Keyifli olsun.. Verimli olsun ..
Cenab-ı Hak, herkesin hakkını hak ettiği kadar mutlak adaletle; her ruha münasip bir beden, karakter, memleket, aile, milliyet, vatan, isim, ömür, zaman, din.. vermiştir ki yarın mahşer günü kullar şikâyet etmesin.
O sebeple, kimse diyemez ki; “Ben niye Hz. Âdem, Hz. Musa, Hz.Yusuf (as) devrinde, Asr-ı Saadette veya Üstadın döneminde
Aziz Nesin, 1915’te Heybeliada’da doğdu. 1937’de Ankara Harp Okulu’nu bitirip teğmen oldu. Bir yandan da Güzel Sanatlar Süsleme bölümüne devam etti. Asteğmen rütbesiyle Trakya, Erzurum, Erzincan illerinde görev yaptı. Zonguldak’ta üsteğmen rütbesiyle uçaksavar top mevzileri yaptırmakla görevdeyken, ‘görev ve yetkisini kötüye kullandığı’
AİLESİNDEN HABER ALAMAYANLAR BU LİSTEYİ KONTROL EDİP BULUNANLAR BANA DÖNÜŞ YAPSINLAR ⚠️🚨‼️🚨⚠️
Birçok ilimizde meydana gelen deprem felaketinde yaralanan vatandaşlarımızdan; Mersin Şehir Hastanesine getirilen;
1- Selma ALEV (Hatay) 50 yaş, sol kol kesilebilir, HT VAR.
2- Gönül KARTAL (Hatay) 47 yaş, boyunda ağrı, ht yok.
3- Zeynep YÜKSEK
Sanırım biz kadınlar birer “Nastenka’yız.” Kitabın sonunda, Türkan Şoray’ın-Al yazmalım filmindeki Çemsit’i seçtiği son sahne aklıma geldi.Galiba bu kitapta öyle bitecek diye sevinirken ters köşe oldum :( Nastenka benim için hayalkırıklığı oldu ama birazda kendimi gördüm bu karakterde.Bana biraz acıklı bir aşk hikayesi çarpmış olabilir. Herkese tavsiye ediyorum. Küçücük bir kitap ama etkisi büyük :)
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 201973,5bin okunma