Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaşamdan zevk almak istiyorsam yaşamanın bir oyun olduğunu aklımdan çıkarmamamı öğütlemişti babam.
Sayfa 102 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dibin derinliği düşmeyi kolaylaştırıyor. Şimdi o noktadayım işte. Kolayca düşülebilecek bir yükseklikte.
Sayfa 42 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Herkes ne istediğini bildiği sürece hiçbir şey göründüğü gibi olmayacaktır.
Sayfa 25 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sözcüklerin gerçekleri saklamak için icat edildiğinden eminiz artık.Gerçeklerin sayısı arttıkça dil de zenginleşiyor .Bakışlarla konuştuğumuzda çıplaklığımız belli oluyor.
Sayfa 18
Öpüşmeye hangi yanaktan başlayacağımızı düşünürken yaklaşanların beklediğimiz kimseler olmadığını anlıyoruz.Bizleri kucaklayıp öpmelerine ses çıkaramıyoruz.
Sayfa 21
Yaşamak günden güne güçleşiyordu. Yaşam duruyor, yaşamakla yaşamamak arasında bir yerde kalınıyordu.
Sayfa 33 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Yaşamdan sağ çıkmanın kaçınılmaz yoludur ölmek.
Sayfa 16 - Yapı Kredi Yayınları
Artık kimsenin kendi ölümünü ölemediği bir dünyada kim istediğini söyleyebilir ki?
Sayfa 16 - Yapı Kredi Yayınları
Her geçen günle beraber gelen zamların mental sağlığıma etkisi
Bunca ucuza gitmemeliydik. Bunca ucuza gitmeseydik. Bunca ucuzlayarak gitmemeliydik. Bunca ucuzladıktan sonra gitmeyebilirdik. Bunca ucuza gitmeyelim demiştik. Bunca ucuzlamasak gitmezdik. Böylesine ucuz nasıl gidebilmiştik. Gitmeyeceğiz derken ucuza gitmiştik. Kimse gideceksiniz dememişti bize. Kimsenin bizden haberi yoktu. Biz de ucuzlatılacağımızdan habersizdik. Ucuzluğun anlamını neredeyse unutmuştuk. Unuttuklarımızı kimseye anlatamazdık. Ucuzlamamız istense de kendimizi ucuzlatamazdık. Kendimizi ucuzlatabilsek de gitmek istemezdik. Ucuza gittiğimizi anlayamamıştık. Gitmek istemediysek de ucuza gitmiştik. Ucuzlamaya kalkmadıysak da uzaktaydık. İtile kakıla uzaklaştırılmıştık. Geri dönemeyecek denli uzaktaydık. Yok edileceğimizi beklememiştik. Ucuzlatıla ucuzlatıla yok edilmiştik. Yok olmaya değil yok etmeye gitmeliydik. Yok olmayı yok etmeliydik. Yok olmanın bizim için kendini yok edeceğine emin olsaydık ona canımızı verebilirdik. Elbette verebilirdik, ben de verebilirdim.
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları
Öleceklere varlığımızı duyurmamak için sessiz konuşuyoruz. Neler sorduğumuzu, kime sorduğumuzu anlayamıyoruz. Yanıt alıyor muyuz? Ses çıkarmıyoruz. İçimizden biri hepimiz için birer şiir yazıp elimize tutuşturuyor. Okunması güç, akılda tutulması olanaksız, sayfalar dolusu devrik cümle ile koridorlar aşıyor, odalardan çıkıyor, odalara giriyoruz. Aramıza okumuş birini almakla doğru yapmamışız. Nasıl bilebilirdik ki? Düzeltilemez yanlışlıklarla yaşamak zorundayız.
Sayfa 12 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Çokluğumuzun tek kötü yanı buydu işte. Başımızı hep birlikte sokabileceğimiz bir delik bulamıyor, gömme dolaplara sığışamıyor, yatak altlarına giremiyor, odalara, katlara, evlere, apartmanlara, semtlere, dahası kentlere dağılıyorduk. Ne zaman gizlenmek istesek ikiye, üçe, beşe, yediye, dokuza bölünmek zorunda kalıyorduk.
Sayfa 11 - Yapı Kredi Yayınları
Dark dizisini anımsattı...
Tersten başlayan her şey geriledikçe ilerlediğinden başa ulaşıldığında sona gelineceği belli. Öyleyse baştır son. Ya da son yoktur.
Sayfa 9 - Yapı Kredi Yayınları
Birileri kahveyi kağıt bardaklardan içiyor, etlerini plastik bıçaklarla kesiyor, sevgiyi çekyatlara attıkları bacakaralarında buluyor. Tüm bunları görüp kabulleniyorsun. Üstelik iyiler bölümüne de koyulmamışsın. Nerede durduğunu önemsemiyorsun. Yaralanmadan savaşmayı büyüklerinin düzmece yaşamlarında saklambaç oynarken mi öğrendin?
Telefonlar artık uzun ve acı çalmıyor. Kordonlu almaçlar yerlerinden kalkmıyor, kordonsuzlarsa ceplerin içini süslüyor. Konuşulacaklar birikedursun, herkes birazdan geleceğini söyleyip ortadan kayboluyor. Kaçış. Kapıları çalındığında kendilerine yok dedirtmeyi öğrenmeden önce nasıl yaşardı bu insanlar?
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.