Çok ama çok sevdim. Eve (benim için çocukluk günlerine) dönüş çoğu zaman yıkıcı, hüzünlü ve yorucu; bazen de huzurlu. Bu kitabı, kitabın kendisi gibi yalın ve kısa bir cümleyle anlatacağım: Proust’un daha sade ve akıcı bir de orta sınıftan anlatıcılı hali. Yaşanmış, gerçek bir depremden ve dönemin diktatör rejiminden bahseden, o atmosfere sizi ustalıkla dahil eden bir anlatım. Zaten hiç de yabancısı olmadığımız olaylar.
Ağdalı betimlemelere, burjuvazinin kendine has, bana uzak ve lüks kategorisinden sıkıntılarını okumaya doymuştum. Özellikle bu dönemde gerçek acıları okumaya, acı çekmişleri hatırlamaya ihtiyacım var.