Siretlerimiz surete çevrilse, içimizdeki yıkık dökük tablolar gözlerimizin önüne konsa, merhameti unutmuş, gözyaşları kurumuş, duyarlılığını yitirmiş ve ruhunu dünyevi niyetlerin işgal ettiği vicdanlarımızın da selfiesini çekmeye cesaretimiz var mı diye sormadan edemiyoruz.