Nedâmet büyük bir heyecan ve infial ile kendini duyurdu. Herkesin dilinde o. Herkesin paylaşımında o. Sonra alırım diye erteledim. Ama çekilişi kazanmamla o bana kendisi geldi.
Bir dönem çok dergi okudum. Bilhassa Muhit dergisini ama sonra yıldım. Zira aynı şeylerin terennümü kaliteli bir baskıyla her ay karşımda duruyordu. En azından benim hissim bu. Belki de gerçekten iyi muhtevaları var da ben anlamadım. Demek ki mürşidim orada değilmiş.
Nedâmet için şunu söylemekten kendimi alıkoyamıyorum: "Fikir haysiyetinin müstesna gençleri."
Nispeten çok şiir okudum, çok şair tanıdım. Bir yerden sonra (el mahkûm) doyuma ulaştım. Daha iyisini bulamamak beni üzdü, şiire elim gitmez oldu. Ama bu dergi bünyesinde gelecek vaat eden değil, istikbâli inşa eden şairler yetiştiriyor. O ne enfes mısralardı ki sesli okumaktan kendimi alamadım. Yutkundum.
Her eser sahibi üzerinden yorum yapmayacağım. Lâkin "bütün fikrin gerekliliği" yolunda ADAM olanlar bir araya gelmiş. Doğruyu bulayım derken doğru yoldan sapmak, rüyamı yaşayayım derken riyakâr olmak... Hayatın tenakuzlarını ve tezatlarını bünyesinde eriten ve dönüştüren İslâm'ın kan verdiği onlarca eser...
Gönül isterdi ki teferruatlı bir yazı kaleme alayım, ama mecalim yok. Saygıdeğer müellifler kusuruma bakmasın. Önümüzdeki sayılarda nasip olması duasıyla...