İlber Ortaylı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kitabı Hakkında;
Kitabın şuan 50.sayfasındayım. Okumaya devam etmeden önce bir kaç şey paylaşmak istedim. Öncelikle İlber Hocayı çok sevmekle birlikte, TV izlemediğim halde, o çıktığında açar izlerim. 3 ay içinde 3 4 defa yine canlı yayında izledim. Kitap, kesinlikle yazım değil, konuşma diline göre yazılmış İlber Hoca'nın. Yani yakından takip edenler bunu rahatlıkla anlarlar. Ve ilber Hocayı izliyorsanız Atatürk ile ilgili konuşmalarını da takip ediyorsanız, bu kitapta aynılarının olduğunu fark etmeniz uzun sürmeyecek. Her zaman Atatürk ile ilgili bir kitap çıkarmasını istemişimdir İlber Hoca'nın. Çünkü bilgi birikimi ve Cumhuriyet 'in değerini bilmesi, tarihe saygı ile bakması, konu Atatürk olduğunda gözünün içkinin parlaması, kendini sürekli geliştirip, bilmediklerini araştırması, sayısız ödülleri ile bambaşka bir deha. Yalnız değineceğim konu şu; kitap bana istediğimi veremeyecek gibi geliyor. Ya çok fazla Atatürk biyografisi okuduğum için ya da İlber Hocayı çok takip ettiğim için. Umarım ileriki sayfalarda bu durum değişir. Çünkü; Fatih Altaylı soruyor, İlber Hoca'da anlatıyor gibi hissediyorum. Ve çok dağınık anlatıyor. Takip edenler bilir ki; konu mesela Çanakkale ise sadece başlangıcında Çanakkale konuşulur muhtemelen Kafkasya da ya da Rusya 'da konu biter :) İlk defa bu duyguları bir Atatürk kitabında yaşıyorum ve paylaşmak istedim. Umarım erken davranıp bu şekilde düşünmüşümdür... Kitabı okuyupta, yorum yapanlar olursa ve yanıldığımı söyleyen olursa sevinirim :)
Fatih Altaylı
Zorla eve girip bir kadına tecavüzün cezası, hic hafifletici sebep yoksa bile 7 yıl. Ederi 3 yıl hapis. Peki aynı kişi eve girip tecavüz etmeyip, S.Y. nin çöpünü calsaydi ne olacaktı? Gasptan 36 yıl hapis yatacakti. Işte Türk Adaleti (Hürriyet 23 10 2000)
Sayfa 180 - Remzi Kitabevi
Reklam
Utanırız,utanmamız kaldıysa...
BEYAZIT Öztürk’ün televizyon programına bağlanarak “Çocuklar ölmesin” demişti Ayşe öğretmen. 2.5 yıl kadar önce, barış sürecinin bitip PKK’nın yeniden azdığı günlerdi. Barış sürecinde söyleseydi herkes alkışlardı Ayşe öğretmeni. Hatta tersini söyleyenler hain olurdu o dönemde. Ama Ayşe öğretmen konjonktürü kaçırmıştı. “Çocuklar ölmesin demenin
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 31 hours
Geldi, çayını içti ve gitti tıpkı diğerleri gibi.
Fabrika'da bekçiliğe başlamıştım. Mersin-Adana sınırında bulunan bir mısır silosunun güvenliği için gündüz vardiyası bana verilmişti. Sabah 08:00 akşam 19:00 gibi bir çalışma süresini 1 ay 15 gün icra ettim akabinde yerime birini buldular bu geçici iş süreci hayatıma çok büyük tecrübeler kattı. Somut örnek olarak yaklaşık 30 civarı film
Postane
PostaneCharles Bukowski · Parantez Yayınlar · 20191,321 okunma
Bir Eğitim Neferinin Feryadı
Çeyrek asırlık bir eğitimci, bir okul müdürü, kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak sunduğu gözlemleri : 1- Lise öğrencilerinin yüzde 80'i sigara içiyor. 2- Okula devam etme durumu yerlerde sürünüyor. '30 gün gelmeyen kalır' deniyor. Ama her yıl af çıkarılıyor. Son 10 yılda her yıl af çıktı. Son sınıflar hiç okula gelmese bile af
Fatih Altaylı'nın yazısından
Şeyma Subaşı geniş entelektüel birikimini ve 27 yıllık engin hayat tecrübesini bir kitaba aktaracakmış. Kalıcı bir eser bırakmak iyi bir şeydir. Kitabı da merak etmiyor değilim. Çok satacağından da kuşkum yok. Çünkü bir nevi "kişisel gelişim" kitabı olacaktır. Ama yine de alıp okumayı düşünmüyorum. İçindeki başlıklar
Reklam
227 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.