Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yedi sene, yedi sene bu, az mı? İnsan üç günde nasıl unutur? Alıştık birbirimize," diyordu.
Sayfa 61 - ÖTÜKEN YAYINLARIKitabı okudu
Seçim yapmak
Şinasi'yle Macit'ten hangisinin galip geleceğinini merak ediyordu. Fakat gene kendi kendine sordu: "Bu benim elimde değil mi? Hangisine istersem gidemez miyim?" Bu soruya kolay kolay müspet cevap veremiyor, kendisini tahlil edemediği birçok harici tesirlerin baskısı altında hissediyordu.
Sayfa 59 - ÖTÜKEN YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.
Fakat sen? Yalan mı? Niçin genç bir adam gibi değilsin? Ben sana hayret ediyorum, hayret, hayret, hayret... Gayet hassas bir insandın sen... Ne oldu sana? Ben sana ne yaptım? Ben en tabiî haklarımı istiyorum canım...
"Evet, ölüme mahkum olduğu için, her şey boştur."
"..bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur."
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur.
Sayfa 119 - ÖtükenKitabı okudu
Ölüme mahkum olduğu için her şey boştur. Bu cihanın kaşanesi kum üstüne yapılmıştır.
Maneviyat daima daha âlidir,vücut sefildir.
Sayfa 49 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
“Evet, ölüme mahkum olduğu için, her şey boştur. Bu cihanın kaşanesi kum üstüne yapılmıştır. Mazi ve istikbal, taraf taraf uçurumdur.” “Hararet ve su, benim yatağım ve yastığımdır: yanmak ve boğulmak. İşte benim ayinim!”
Sayfa 128 - ÖtükenKitabı okudu
“Cihan, o cünun bizi çok aldattı. Fakat, gözlerimizin önünden şekillerin, güzel tayfların geçtiğini gördük ve onları temaşa ederek hülyalara daldık.”
Sayfa 127 - ÖtükenKitabı okudu
“Harp bitti. Makbuller harp meydanı’nda yatıyor. Bütün çığlıkları, ızdırap ve kin çığlıkları sustu. Her beşiri kasırgayı takip eden sükût, bütün bu şeylerin ne kadar boş olduğunu en iyi gösterir!”
Sayfa 127 - ÖtükenKitabı okudu
Âh, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, tam onun gibi - fakat hiç eksiksiz ve tam - onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları…
Sayfa 83 - ÖtükenKitabı okudu
Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlamalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olma arzuları...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.