Fatih Duman, yeni tanıdığım yazarlardan biri. Pir kitabı okuduğum ikinci kitabı yazarın. Üç günde bitirdim kitabı yoğun çalışma programıma rağmen. Kitabı bitirdiğim an itibariyle yazarın tüm kitaplarını netten sipariş ettim büyük bir heyecanla. Zamandan ve mekandan koparak okuduğum eserlerden. Kurgusu ve anlatımı akıcı olmakla beraber, manen ve ruhen doyurucu fazlasıyla. İskender Pala kitaplarını seven okurların severek okuyabileceği bir yazar diye düşünüyorum. Farklı olarak tarihi ayrıntıdan ziyade tasavvufi ve edebi anlatımlar daha fazla yer almış kitapta. Edebi ve tasavvufi romanları sevenlere şiddetle tavsiye ediiyorum ...
Pir-i TürkistanFatih Duman · Nesil Yayınları · 20131,537 okunma
Klasik bir cümle olacak ama; aşk kokan bir kitap..
Her sayfada, her paragrafta ve hatta her cümlede aşk ..
Pervanenin şemm'e (sineğin muma), şemmin Leyla'ya, Leyla'nın Mecnun'a, yağmur damlasının buluta, bulutun toprağa, Ömer'in İstanbul'a aşkı..
Ve bölüm bölüm Yunus Emre'nin aşkı, Mevlana Hazretleri'nin aşkı, Şeyh Sadi Şirazi'nin aşkı..
Kitabı bitirdiğimde gördüğüm sineklere bile içindeki fıtri sevdayı görebilmek için farklı bakmaya başladım :) Yunus Emre'nin sarı papatya ile konuşması bilinir ya herkesçe..meğer ben
anlamamışım bunu, okuyup da geçmişim, hissetmemişim...Ne kadar genişmiş gönlü ki, okurken aşkını ahirzaman kalbim çok zorlandı.
Ek olarak, herkesin egosuna sevdalandığı, nefsine secde ettiği ahirzamanda, yazarın bir erkek olarak aşkı bu kadar ince hissedip, paylaşabilmesi beni çok şaşırttı. Niyayetinde Yunus Emre de, Mevlana da , Sadi Şirazi de cinsi-erkek lakin şaşırdım:)
Son olarak, Yandık Elhamdülillah' ı, İskender Pala'nın Kitab-ı AŞK kitabına benzettim her nekadar edebi tarzı biraz farklı da olsa...
Tasavvufi romanları sevenlere -Aşk-la okumalar...
Kitabın ismi dolayısı ile beklentim yüksekti ancak bunu karşıladığını söyleyemeyeceğim. Kullanılan üslub İskender Pala'ya benzemekte. Şüphesiz Doğu Edebiyatı'nda aşk bahsinin müstesna bir yeri vardır ve bu alanda Devlet-i Âli Osman devrinde özellikle nazım türünde mükemmel eserler vücuda getirilmiştir. Bunlardan Ahmet Paşa, Bâki ve Şeyh Galip' te kitapta kullanılmış. Ayrıca günümüz ile geçmiş arasında gidip gelen eserde kurgunun çok yeterli olmadığı kanaatindeyim. Artık sıkıcı bir hâl alacak kadar aşk açıklanmaya çalışılıyor ve bunlar tekrar tekrar aynı şeyler okunuyormuş hissi uyandırdı bende. Netice itibariyle kitabın en güzel kısmının ismi olduğu kanaatindeyim.
TAZIYA MUSKA YAZMAK
Amasya'da vali bulunan şehzade Bayezit, iyi bir avcı idi. Av merakıyla cins tazılar beslerdi.
Maiyetindeki sipahilerden biri, bir tazı satın aldı. İstiyordu ki tazısı şehzadenin tazılarını
geçsin ve bu sayede göze girsin, kendisi de iyi bir nam edinsin. Birkaç zaman alıştırdı ise
de tazı battal çıkmıştı. Talimler ve
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET
M.NİHAT MALKOÇ
Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
ALİ KIRAN BAŞ KESEN
Külhanbeyi ağzında "Ali kıran baş kesen" diye bir deyim vardır. Bıçkın ve acımasız serseriler hakkında kullanılır. Bu deyim aslında "Dal kıran baş keser" atasözünden galattır.
Atalarımızın, insanları ağaç ve bitki sevgisine teşvik için dal kıranın baş kesmiş kadar suçlu olduğunu belirtmeleri, eskiden beri Türk-İslam töresinde ağaç ve bitki hukukunun derinliğini gösterir. Fatih'e atfedilen "Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim" sözü de bu anlayışın tezahürüdür. Ne ki, bizler "Dal kıran baş keser" sözünü "Ali kıran baş kesen" yapıp Anadolu'yu ağaçsız, bitkisiz bırakmışız. Doğu ve Güneydoğu'da bir tek yaprak olmaksızın uzayıp giden bozkırlar, bir milli ayıp değil de nedir? Devleti bir kalem geçelim, peki bölge insanının ağaç sevgisi bu kadar mı azalmıştır?!.. Eğer öyle ise elbette "Dal kıran baş keser" sözü "Ali kıran baş kesen"e dönüşmekte gecikmeyecektir. Çare, belki de bu sözü "Dalı kıranın başı kesilir" şekline dönüştürmekten geçiyor. Ağaç dikmek geleneğini yitireli çok olmuş; bari ağaç katlinin önüne geçilebilse!..
1. Ahmet Hamdi Tanpınar: Huzur
2. Ahmet Mahmut Ünlü: Salevât-i Serîfe
3. Antoine De Saint-Exupéry: Küçük Prens
4. Ahmet Şimşirgil: İstanbul Fetih ve Fatih
5. Attila İlhan: Sokaktaki Adam
6. Ayşe Kulin: Gece Sesleri
7. Cahit Zarifoğlu: Yedi Güzel Adam
8. Cemal Süreya: Sevda Sözleri
9. Cemal Süreya: Üstü Kalsın
10. Doğan Cüceloğlu: İletişim
Buna şimdilerde “bayramlaşma protokolü” deniliyor ve
devlet dairelerinde, bayram öncesinin son mesai gününde
amir-memur arasında kutlanıyor.
Resmî muayede Fatih Sultan Mehmed tarafından, ünlü
Kanunname-i Âl-i Osmân'ında ferman olunmuştur
Bilmezem bu hilkat-i alemde mi insaf yok
Olmadım mı yoksa ben hâlâ seza-yı merhamet
(Avni)Fatih Sultan Memed
Dünya yaratılırken insaf diye bir şey mi yaratılmadı,
yoksa ben mi hâlâ merhamete layık olamadım, şaşırdım kaldım.
Çok büyük bir inceleme yapılacak kitap değil üzgünüm ki. Bilgilendirmek amaçlı bir kaç kelam edeyim. 15. yy dan başlayıp günümüze kadar gelen divan edebiyat eserleri, özdeyişler, şiirlerden alıntılar yapılmış. Şİnasiler, Fatih Sultan Mehmed'ler bir çok isimden çok güzel eserler var. Eski kelimeler çok olması sizi aldatmasın İskender Pala'nın dahiyane bir Divan Edebiyatı ve kelime bilgisi ile tüm kelimeleri, şiirin anlamıyla açıklamış. Çok güzel anlatım. Bu türde bir eser ilk kez okuyorum. Gerek Anonim ( La Edri ) olsun gerekse şair, ozanları tanıma fırsatı bulmak için; her şeyden ziyade bir genel kültür ve kişisel gelişim kitabı olarak görürseniz çok daha güzel. Çünkü çok anlamlı cümleler barındırmakta. Tavsiye ederim.
Her edebiyatçının başucu kitapları arasında olması gereken, edebiyatımızın güzide insanları Muharrem Ergin, İskender Pala... gibi şahsiyetlerin derinlemesine manalı tahlillerin söz konusu olduğu kaliteli bir inceleme olmuş.
Çok detaylı bir araştırmanın sonucu. Oldukça kapsamlı bilgiler içermekte olan bu kitap, bir başvuru kitabı olabilecek nitelikte. Konuyu anlamak için okumanız yararınıza olacak. Fazla detay istemiyorsanız daha kısa anlatımlara göz atabilirsiniz...
Fetih ve FatihKolektif · Timaş Yayınları · 201593 okunma