İstanbul'u Satıyorum
pehlivanlar merhaba,
pehlivanlar merhaba.
sosyetikler naberler naberler.
pehlivanlar merhaba,
pehlivanlar merhaba.
benim adım kara gözlük,
benim işim karagözlük.
yağ satarım bal satarım,
Sultan II. Abdulhamid Han Vefatının 100. Yıl Anısına
Abdülhamid katiyen zalim değildi.
Adına ve hatırasına eklenen “Kızıl Sultan” lâkabı tarihin en büyük yalanı. Boğdurulup yok edilen devrimci talebeler masalı yalan, çuvallara dikilip Boğaz’ın sularına atılan saraylı kadınlar hikâyesi yalan! Tam tersine… Abdülhamid şiddetten nefret ederdi. Tahammül edemezdi kan akmasına, maddî eza duyardı. Nefret
İstemem
sen kokmayan gülü neyleyim
neyleyim sensiz baharı?
sen doğmayan günü neyleyim
neyleyim sensiz ben Dünyayı?
senin tenine değmeden gelen yağmuru istemem,meltemi istemem.
seni parlayacaksa parlasın yıldızlar sana yanmayan yıldızı semalarda istemem
bülbüller soyleyecekse seni söylesin
senden okumayan bülbül olsa dinlemem.
özlemim sen olacaksan
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifinden Hayırlı Cumalar...
Ayasofya bugün mahşeri andırırcasına müthiş bir kalabalığa sahip. Maşallah Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin emaneti bundan sonra emin ellerde elhamdülillah...
İnsanlara " Dinin nedir?", "Oruç tutuyor musun?","Namaz kılıyor musun?" gibi Allah'ın kula soracağı sorular sormayın! İnsanlara , "Aç mısınız?", "Bir şeye ihtiyacınız var mıdır?", "Bir sorunun var mı?" gibi kulun kula soracağı sorular sorun.
-- Fatih Sultan Mehmet Han --
Ey Aziz İstanbul,
Edirnekapıdan sur içine geçerken imparatorluk dönemleri halen canlı duruyor. Fatih camisine doğru giden yolda Kubbealtı buram buram edebiyat ve tarih kokuyor. Yüzyılların heybeti ile Türk İslam medeniyetinin geçmişinin canlı şahidi cami ve bir dünya hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Han sessizce bakıyor türbesinden. Tramvay yolundan Şehzadebaşı’na dönen sokaklar, Beyazıt meydanı, Eminönü 
Sabahattin Ali romanları insanın gözünde canlanıyor sanki ucuz ama asil kıyafetleri içerisinde Macide’ye veya Ömer’e rastlayacakmışız gibi…