Okuduğum ilk tarihi polisiye roman. Gerçekten efsaneydi. Hani bir kitap okursunuz da ondan aldığınız tadı diğer kitaplarda da ararsınız, aynen öyle oldu. Kitap bittikten sonra hayatımda bir boşluk hissettim -her kitap bittikten sonra hissettiğim duygu bu.- Olayların içine girip bizzat yaşamış gibi olduğum nadir kitaplardan. Psikojenik füg hastası, Serhazinlerin son temsilcisi Müştak Serhazin, aşkı için hayatını harcadığı Nüzhet'i ölü bulur. Korkunç olan, biricik aşkını onun öldürme ihtimalidir. Müştak, yirmi bir yıl yana yakıla beklediği aşkını kendi elleriyle mi öldürdü? Yoksa, hayatını Osmanlı tarihine adamış başarılı tarihçi Nüzhet ''bir saray entrikası''na mı kurban gitti? Fatih Sultan Mehmet Han... Bir cihanşümul imparatorluk hayali... Kadim Konstantiniyye'nin fethiyle başlayan eşsiz destan... At sırtında fetihten fethe koşan koca ''kartal''... Ve kudretli hükümdarın sır gibi ölümü. Kitabı şiddetle öneririm. Yalnız kitapta anlatılan tarihi ''hikayeleri'' başka yerlerden bir de siz araştırırsanız daha güzel olur. İyi okumalar...