"Allah rızası" için fethe çıkan bir hükümdarın, fethettiği bölgenin insanına zulmetmesi mümkün müdür? İşte bu yüzden Osmanlı'da sistematik zulüm yoktur. Zulüm bir yana, hatta müsamaha(hoşgörü) vardır, hürmet vardır, merhamet vardır... Öyle olmasaydı hakimiyetimiz altında beş yüz sene yaşamış Balkan topraklarında ne Sırp kalırdı ne Bulgar ne de Çek veya Romen.
Sayfa 216Kitabı okudu
Reklam
Bugün "adam gibi adam" konusunda fakir olabiliriz ama geçmişimiz bu açıdan son derece zengindir... Bu milletin geçmişinde, varlığını ölümünden sonra da devam ettirebilen, hayatıyla ve eserleriyle arkasında "hoş bir sadâ" bırakabilmiş pek çok "adam gibi adam" var...
Yüreğini İslâm'a adayan birinin eskiden şu veya bu dine, şu veya bu milliyete mensup olması hiçbir şey değiştirmez.
"Babam rahmetliden dinlemiştim: Halife Hazret-i Ömer, arkadaşlarıyla sohbet ederken, sormuş: 'Şu an duanızın kabul olacağını bilseydiniz, Allah'tan ne isterdiniz?" "Meclistekilerden biri demiş ki, 'Hepsini İslâmiyet'in gelişmesi için harcamak üzere, bir vadi dolusu altın isterdim; birisi demiş ki, 'ben de satıp elime geçen tüm parayı İslâm'a harcamak üzere bir vadi dolusu koyun isterdim...' "Sohbet böyle sürüp gitmiş. Nihayet sıra Hazret-i Ömer'e gelmiş; 'Ben' demiş, "Muaz gibi, Salim gibi, Ebû Ubeyde gibi Müslümanlar isterim. Din-i Mübine onlarla hizmet edeyim diye...'
Sayfa 110Kitabı okudu
"Olanı yapmak kolaydır Zağanos, marifet olmayanı yapmak."
Sayfa 169Kitabı okudu
Reklam
574 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.