"İsimler değişir. Yüzler, tenler, renkler, yerler değişir. Ancak sonlar ve sonlara giden yollar asla değişmez. Gün gelir, iki kadın, tıpkı kumaş ile astar gibi aynı kalıp üzerine, aynı makasla biçilir. Tıpkı Akgül ve benim gibi... Bir elbisenin birbiri üzerine geçmiş iki parçasıydık biz. Akgül kumaşıydı bu elbisenin, görünen yüzüydü. Bense gizli yanı, astarıydım..."