Bu tatlış kitabı görür görmez hemen almam gerekiyor dedim hem de hiç araştırmadan. Kitabın ismi ve kapak tasarımı çok çabuk kendisine çekti beni, iki kediyle beraber yaşan biri olarak. Kedilerin bendeki yeri hep çok özeldir. Çok sevecen çok zeki hayvanlar bence. Nerde bi kedi görsem illa bi mıncıklayıp öperim. Dayanamam.
Kedi Kafası, kedilerden öğrenebileceğimiz, onlardan öğrendiklerimizi kendi hayatlarımıza uyarlayabileceğimiz ve daha kaliteli bir hayat yaşamak için ihtiyacımız olan 60 kısa ders anlatıyor. Ayrıca kitapta çok güzel çizimlerde bizleri karşılıyor hemen hemen her sayfada hatta. Bilgi vermenin yanı sıra görsel şölenle de mutlu etmek istemişler bizleri. İyi okumalar.
Ve sonra oda kapkara oldu ve yaşanan karmaşaya rağmen Bruno hâlâ Shmuel’in elini sımsıkı tutuyordu ve dünyadaki hiçbir şey Bruno’yu onun elini bırakmaya razı edemezdi…
Ve geldik sevdiğim şairin son kitabına. Kendisi kadın şair olarak bayılarak okuduğum kitapların sahibi. Genç şairin Türkçe’ye çevrilmiş toplamda üç kitabı bulunuyor, geçtiğimiz günlerde ilk ikisini paylaşmıştım sizinle. Son kitabını okumayı da hep istiyordum ve sonunda kitap fuarından aldım hemen başladım okumaya.
Sürekli büyüdüğümüz gerçeğine kucak açmaktan hiç vazgeçmeyen bir şair Rupi Kaur. Bu Beden Benim Evim’de geçmişin, şimdinin ve insanın özünde taşıdığı potansiyelin kapısını çaldığı, yansımalarla dolu, samimi bir yolculuğa çıkıyor. Kendisiyle yaptığı o saf, dürüst konuşmalarla bize kendimizi aşkla, kabullenişle, ait olduğumuz toplulukla ve aileyle beslemeyi, değişime kucak açmayı unutmamamız gerektiğini hatırlatıyor. Yine bu kitabında da kadın olmaya, feminizme, bedenini sevmeye, cinselliğe, aileye, aşka, cinsel tacize, travmaya, iyileşmeye, göçmenlik problemlerine yani bir sürü şeye değinmişti. Şairin kendi çizimleriyle süslediği bu kitabında doğa ile ruhun sofrası, aydınlık ile karanlık bir arada, yan yana. Gerçek evini bulmak isteyenler adına yazılmış bir kitap adeta.
bunca yıl ayrı düştükten sonra
zihnim ve bedenim
artık nihayet bir
– bu beden benim evim