Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Zulme karşı mücadeleler yozlaşarak "kimlik siyaseti"ne ve/veya ayrılıkçılık"a dönüşebilir. Bunların ikisi de çıkmaz sokaktır. İkisi de başat durumdaki bölünme ideolojisinin tersine çevrilmesinden (beyaza karşı siyah, erkeğe karşı kadın, eşcinsel olmayana karşı LGBT, Hiristiyana karşı Müslüman, Türke karşı Kürt) başka bir şey değildir. Ezilenler, tarih boyunca en büyük zaferlerini, sistemin bölücü kategorilerini reddederek, herkesin ortak insanlığını vurgulayarak, başka grupları dayanışmaya çağırarak ve aşağıdan kitlesel birleşik mücadeleye girişerek kazanmışlardır.
Doğduğumda fazla yaşlıydım, şimdiyse ölesiye bıkkınım ve sükunete ihtiyacım var.
Sayfa 185Kitabı okudu
Reklam
Zaman o kadar da kötü bir şey değil. Doğru kullanırsan istediğin kadar çekip uzatabilirsin. Lastik gibi. Sonunda bir yerde kopar ve sen iki elin parmakları arasında iki küçük düğümdeki tüm trajedi ve umutsuzlukla kalırsın.
Sayfa 132Kitabı okudu
Kapitalizmin temel çelişkisi, işyerinde düşük ücretleri dayatırken pazar yerinde yüksek harcamalara gereksinim duymasıdır. Uzun dönemde ikisini birden yapamazsınız. Maliyetleri düşürüp kârları artırmak için ücretler bastırıldığında işçilerin, emekleriyle ürettikleri malları satın almaya güçleri yetmez. Ama eğer ücretler artıp kârlar düşerse, kapitalistleri yatırım yapmaya teşvik edecek bir şey olmaz. Çünkü sisteme güç veren kâr arayışıdır.
Belki birilerini sevebilmek için onları haddinden fazla tanımak gerekiyordur, ama birinden kırk üç yıl boyunca nefret etmişsen onu da haddinden fazla tanırsın, madem öyle belki öylesi daha iyidir, belki daha hoştur, çünkü kırk üç seneden sonra artık seni şaşırtamaz, çok memnun edemez ya da çileden çıkaramaz.
Sayfa 15
222 syf.
3/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Yazarın dili hiç benlik değil. Karakterlere de uyuz oldum (bu yönden baya başarılı adlında :D) aslında hikaye güzel ama işte işleyişi bana hitap etmedi. Çeviren belki Türkçeleştirirken biraz daha kendi yorumunu katarak dili sadeleştirse daha iyi olur muydu? Böyle yapmak da ne kadar iyidir? Bilemiyorum, sadece bir fikir.
Döşeğimde Ölürken
Döşeğimde ÖlürkenWilliam Faulkner · İletişim Yayınları · 20231,232 okunma
Reklam
Sometimes I ain’t so sho who's got ere a right to say when a man is crazy and when he ain’t. Sometimes I think it ain’t none of us pure crazy and ain’t none of us pure sane until the balance of us talks him that-a-way. It’s like it ain’t so much what a fellow does, but it’s the way the majority of folks is looking at him when he does it.
Sayfa 510 - CashKitabı okudu
How do our lives ravel out into the no-wind, no-sound, the weary gestures wearily recapitulant: echoes of old compulsions with no-hand on no-strings: in sunset we fall into furious attitudes, dead gestures of dolls.
Sayfa 491 - DarlKitabı okudu
O günlerde, Faulkner gibi, N. West, A. Huxley gibi kişilere söz geçirmek ustalık isterdi. "Koca Gatsby"¹ ve onun geleceğe ilişkin düşleri bu daha kocaman Gatsby'lerin yanında hiç kalıyordu; onlar, ne aşkın ne de Daisy'nin² peşindeydiler, güç istiyorlardı, her hafta da yeni bir Daisy! ¹. Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby romanında kurgu karakter. Sonradan görme bir milyoner. ². Gatsby'nin saplantılı ilk aşkı.
Sayfa 67 - Can YayınlarıKitabı okudu
Elbette sağlam bir kümes yapmak bayağı bir saray yapmaktan yeğdir ve iyi yapsalar ya da kötü yapsalar yaptıkları şey insanı ne daha rahatlatır, ne de rahatını kaçırır.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
Sanki kimilerinin saray yapmak için düzgün, güzel tahtaları var, kimileri de kümesten başka bir yere kullanılmayacak kaba keresteden başkasını bulamıyorlar.
Sayfa 220Kitabı okudu
Evet, sevgi ve sadakat hep olacak, olmalı: onları bize gururu ve barış umudunu sancakları gibi şerefin ön saflarında taşıyan babalarımız, kocalarımız, sevgililerimiz, erkek kardeşlerimiz bıraktı; bunlar olmalı, yoksa insan ne uğruna savaşır? başka ne için ölmeye değer? Evet, boş bir şeref, gurur hatta barış uğruna değil, geride bıraktıkları o sevgi ve sadakat uğruna. Çünkü ölecekti; biliyorum, biliyordum, tıpkı gurur ve huzur gibi ölecekti: yoksa aşkın ölümsüzlüğü nasıl kanıtlanabilirdi? Ama sevginin, sadakatin kendisi, kendileri ölmeyecekti.
Abşalom, Abşalom!
Abşalom, Abşalom!
William Faulkner
William Faulkner
Evet, sevgi ve sadakat hep olacak, olmalı: onları bize gururu ve barış umudunu sancakları gibi şerefin ön saflarında taşıyan babalarımız, kocalarımız, sevgililerimiz, erkek kardeşlerimiz bıraktı; bunlar olmalı, yoksa insan ne uğruna savaşır? başka ne için ölmeye değer? Evet, boş bir şeref, gurur hatta barış uğruna değil, geride bıraktıkları o sevgi ve sadakat uğruna. Çünkü ölecekti; biliyorum, biliyordum, tıpkı gurur ve huzur gibi ölecekti: yoksa aşkın ölümsüzlüğü nasıl kanıtlanabilirdi? Ama sevginin, sadakatin kendisi, kendileri ölmeyecekti.
Faulkner'ın ırkçılığa karşı tavrı neyse, Hellman'ın ideolojiye karşı tavrı odur - nefreti bir yana ayırıp belli bir yönergeye oturtamayacak kadar kişisel sevgiler ve kişisel nefretlerle uğraşırlar onlar.
Sayfa 34 - Can YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.