Ahmet Ünal

Babam anlayabildiğim kadarı ile kendinden başını kaldıramayan, kendine bir mezar gibi gomülü, kurtlarını ve böceklerini de kendisi besleyen bir adamdı. Niye böyleydi denir mi bilmem. Ben acaba neden böyleyim ve diğerleri neden böyleler, herkes neden böyle? Bu böylelik kimden miras, nerden atlama, kime atlayacağını ve mirasi bırakacağını daha doğmadan nerden biliyor ve bırakan bıraktığını nerden tanıyor, biliyor, kendi illetini ya da zarafetini ona teslim edip yeryüzünde kaybolmasın diye geçip gidiyor? Babam kendi emanetini teslim etmek isteseydi acaba ben bunu yüklenebilir miydim? Bilmiyorum. Ben zaten hiçbir zaman hiçbir şey bilmedim. Yüklenebilir miydim ya da babam bu denkleri kendi eşyası ve yükü olarak bana daha iyi yerleştirebilir miydi, ben de ister istemez taşıma durumunda kalır mıydım? Aklıma geliyor da, neden hiç aklımdakiler başımda, başımdakiler aklımda değil? Yoksa buna hayat mı deniyor? Gelmiyordur da ben bunu aklımı beğenmek için çekip sözde aklımın yanına koyuyorumdur, herhalde böyle oluyordur. Babamın bana emanet etmek istedikleri kendinin değildi. Miras değildi. Beni kendi içinden çıkmadığı bir kabuğa, orayı makul ve makbul ve güvenli bularak sokmaya çalışıyordu. Bende bunu anlayacak akıl var mıydı? Herhalde yoktu, zaten olsa bu kabuğa girerdim. Demek istediğim buna galiba ben mani olmadım, olamazdım da, yaratılış ve miras kiminse ve bunu kime vermek istiyorsa o mani oldu. Mani olmak bazen koruyup kollamak, illeti sahibine sıvamak, bazen de bir hayat akışının devamı kimdeyse ona vermek oluyor, böyle anlıyorum. Buna eminim, kimse yaptım ve kazandım demesin.
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
Perikles döneminde Atina’nın emperyalizmi, Atinalıların felsefe çalışmasını olanaklı kıldı. Genelde, entelektüel ürünler en az maddi ürünler kadar pahalıdır ve ekonomik koşullardan çok da bağımsız değildir.
Neşeli ve dışa dönük insan en sevmediğim insan iken, ketum ve içe dönükleri faydasız ve bencil görüyor, okumuşları ayağı yere değmez ve afaki, sıradanları cehaletin sündüre sündüre tadını çıkaranlar olarak görüyor, gördüğüme göreceğime pişman oluyordum.

Reader Follow Recommendations

See All
Çocuklar ve torunlar hayran olmak için gözlemlerler ve kalıtımın onlara verdiklerini öğrenmek ve geliştirmek için hayran kalırlar
İnsan henüz epeyce gençse ve yaşam denen müzik parçası hâlâ açılış notalarındaysa, yaşamın şurasını burasını değiştirip yeniden yazabilir, karşısındakiyle motif değiştokuşu yapabilir (Tomas'la Sabina'nın melon şapka motifiyle yaptıkları gibi); ama Franz ile Sabina gibi daha geç yaşta karşılaşan iki insanın müzik parçaları az çok tamamlanmıştır ve her motif, her eşya, her sözcük her biri için farklı anlam taşır.
Reklam
Reklam
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.