Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve
“ŞEHİRLERİN SULTANI SEYYAHLARIN AYNASINDA İSTANBUL” M.NİHAT MALKOÇ İstanbul, dünyanın en çok konuştuğu ve gıptayla seyrettiği bir dünya kentidir. Bu şehir filmlere, şarkılara, türkülere, romanlara, hikâyelere ve masallara konu olmuştur. Bugüne kadar İstanbul için neler söylenmedi, neler yazılmadı ki… Bundan sonra gelen nesiller de
Reklam
AHMET SEZGİN’LE AŞK MEDENİYETİNE YOLCULUK… M. NİHAT MALKOÇ Kıymetli kalem erbabı Ahmet Sezgin’le internet marifetiyle tanıştım. İyi ki de tanışmışım. Zira “Aşk Medeniyetine Yolculuk” isimli nefis kitabından başka nasıl haberdar olabilirdim ki? Ses bayrağımız olan Türkçemizin şahikalarını görmekten mahrum kalırdım. Sağ olsunlar “fikir ve hissiyat
Film/Casablanca
Siyah-beyaz,1942 yapımı,kült filmdir.Savaş içinde(öyle vurdulu kırdılı savaş sahnelerinden oluşmuyor yalnız,baştan söyleyeyim) aslında çok naif bir aşk hikayesini anlatıyor film bence.Bence,çünkü aslında içinden bir çok anlam çıkarılabilir,üstelik son sahneye kadar ne olup biteceğini tam kestiremiyorsunuz.Karakterleri tam çözemiyor,oyunculukları karşısında hayran kalıyorsunuz.Zamanın siyasi ve sosyal olaylarını anlamaya çalışıyorsunuz,ama yine de tüm bunların içinde,sizi naif bir adam ve onun "aşkı anlayış" biçimi sizi karşılıyor.Açıkçası öyle fazla duygusallaşıp ağlamadım,ölüp bitmedim,bunu filmin çok eski olmasına veriyorum,çünkü hikayesi çok güzeldi.Ya da benim duygusuzluğumdandır bilemiyorum :) Ama biliyorum,içinizde bu filmi başucuna koyacaklar vardır :)
Orhan abi, mahallenin en naif ve en babacan insanlarından biriydi. Birinin onun yanından selam vermeden geçtiğine şahit olmadım daha. Pek fazla konuşmuyor olmasından gelen bir gizem midir, bilmiyorum. Ama tüm mahallelinin, yaşlısı genci herkesin ona karşı bir çekingesi, saygısı vardı. Hayat hikayesi üzerine çeşitli efsaneler dinlemiş olsam da;
Hayata dair
Düşünüyorum da, sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek... Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizligimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız... ...Ve ne kadar güçlü
Reklam
Rabindranath Tagore
Düşünüyorum da, Sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, Naif yönlerimizin keşfedilmesi, Cesaretsizliğimizin anlaşılması, Korkularımızın paylaşılması Sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız Ve ne kadar güçlü korunuyoruz,
324 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.