200 syf.
10/10 puan verdi
Ucunda Ölüm Var
Ağıtçılık... Kökeni Sümerlere dayanan bir gelenek. Ölenlerin, bilhassa genç ölenlerin ardından duyulan acıyı dile getirmenin en hüzünlü şekli. Ölen kişinin gençliği, güzelliği, iyilikleri, sevdikleri, hevesleri, sevdaları ve geride bıraktıkları ilmik ilmik işlenir ağıtlara. Tefekkür ile yas ve keder, dizelere nakşedilir bir nevi.. İnsanlığın var
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · İletişim Yayınları · 20161,916 okunma
90 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 hours
Carlos María Domínguez - Kağıt Ev
Carlos María Domínguez “Kağıt Ev” adlı eserinde şiir okurken araba altında kalarak ölen akademisyen Bluma Lennon’nın yerine geçecek olan kişinin Bluma’ya gelen isimsiz bir zarftaki çimentolu bir kitap’ın esrarını merak etmesi ve bunu araştırmasını konu almaktadır. Domínguez “Kağıt Ev” adlı
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012.4k okunma
Reklam
bugünler de sessiz her şey, okuduğum kitaplar, dinlediğim müzikler, izlediğim filmler. doğa'nın çığlıklarını duyuyorum çokça, doğa da öten kuşlar ve diğer hayvanlar, yaprakların o ince naif seslerini duymayı özledim. sanki o sesler yalnız olmadığımı söyler gibiydi, umut olurlardı bana. fakat şuan duyduğum tek ses "çığlık" sesleri, "beni görmüyor musun?" der gibi. gerçekliğin sesini duymaya başlamışımdır belki de, artık hayaller de eskisi kadar mutlu etmiyor zaten çünkü biliyorsun bir "hayal" olduğunu. bugünler de çok yorgunuz, insanlar fazla kötü, herkes acı içinde. biraz ses lazım, birileri konuşmalı, birileri dans etmeli, birileri şarkılar söylemeli, birileri kahkahalar atmalı, bunca kötülüğün içinde biraz çiçek açmalı, çiçekler iyileştirir bir kalbi, kalbinizi bir çiçeğe emanet edin. bu kadar kötü olamazsınız... // ă.â
165 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Kitap, Sait Faik'in bir dönem mahkemelerde duruşmaları izleyip oradaki davaları yazıp gazetede yazdığı hikayelerden oluşuyor. Bundan mütevellittir ki kitabın adı Mahkeme Kapısı. Mahkeme diyorsun diyeceksiniz, aklınıza suçlu gelecek, hırsız gelecek, belki cinayet gelecek... Ama bir okusanız, babacan hakim, pişmanlık duygusunu size fazlasıyla
Mahkeme Kapısı
Mahkeme KapısıSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,109 okunma
500 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
Biraz dinlenmek ve gerçek, güzel, iyi edebiyatın uzağında başka diyarlarda fazla kafa yormadan dolaşmak için güzel bir seçenek bu kitap serisi... en azından ilk kitap öyle. Şimdi Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz serisinin ilk kitabı Yerdeniz Büyücüsü'nü düşününce, gerçek bir yazar ve hakikaten usta bir kalem neler yapabilir diye düşününce Sarah J. Maas çok ama çok naif kalıyor, çünkü aslında bir dünya kurmaya çalışsa da bu dünyanın karmaşık ya da derin olamadığını görüyoruz. Genç Yetişkin denilen bir kategori var kitap satışı dünyasında, işte bu kitap da bu kategoriye ait, ve bence vasatın biraz üstüne çıkmayı başarabilen bir kitap. Çok fazla karakter kullanmadan, türün klişelerini de rahat rahat kullanarak (klişe: aşk, iki erkek arasında kalan genç kızımız ; öte alemden gelen canavar, ara boyutlar vb) okuması keyifli, rahat ve unutması daha da hızla gerçekleşen bir eser koymuş Maas. Serinin altı kitabı daha var, benim de kafam yorulmak istemiyor, düşünmemek ve eğlenmek istiyorum, burada değil de orada olup bu aslında şunu temsil ediyor ve yazar şunu anlatıyor diye düşünmeden okumak istiyorum. Türk polisiyelerinin, biraz iyi edebiyatın arasına iyi gitti. Böyle şeyler hisseden varsa, kitabı öneririm. Ben de bir iki güne- nasipse- ikinci kitaba başlarım. Bakalım Adarlan Suikastçisi kızımız Celeana (bildiğimiz Selena!) kralın yaveri olduktan sonra neler yapacak!
Cam Şato
Cam ŞatoSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20173,111 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
First of all, I would like to state that it is a love story as warm, sincere, clear and very naive as in Yeşilçam movies. You can read the book as if you were watching a beautiful love movie while sipping your coffee in your warm home in the cold of winter when your mind is full. "Yann and Gaud"; The story of the very handsome but poor fisherman Yann and the very beautiful but rich Gaud. And the beyond magnificent descriptions added to it... While reading the book, you smell the sea, seaweed, salt and fish... You feel the sea. Even though there were a lot of descriptions in the book, it never got boring. His language was very fluent. After a while, you get so used to the descriptions that you start to wonder about the setting. The story also includes "being able to see the sun at midnight". The sun that never sets during the summer in the North Sea and the darkness all winter long were explained to Gaud so simply and beautifully by Yann that I couldn't help but quote those lines (I think I wish it had been explained to me that simply). And the part that impressed me the most was "marrying the sea". happened.
İzlanda Balıkçısı
İzlanda BalıkçısıPierre Loti · Can Yayınları · 2017784 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.