Kendini bir başkası için dua etmeye adayan insanlara cennette fazladan bir taht daha verilmeli.
59 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Kitaptan kısaca söz etmek gerekirse; sizi ağlamakli hislerden bir anda gülen hallere taşıyan ani duygu değişimleri ile dolu. Popüler filmlerden ve şarkilardan fazlaca kesitler sunduğu için okurken içinde bulunduğumuz çağı sonuna kadar hissediyorsunuz. Sıcak ve samimi dakikaların çabucak bitmemesi için paragraflar arasında uzun ve derin düşünce duraksamaları yapmak zorunda kalıyorsunuz. Son olarak tamamını alıntılamamak için fazladan çaba harcayacağınız ve hayatınız boyunca duzenli araliklarla kendinize hatirlatmak isteyeceğiniz türden bir kitap. Bu topraklardan böylesine güzel, sade, sicacik bir kitap çiktiğı için ayrica mutluyum. Kitabın içeriği; Büyük aşkların ardından gelen, kişiyi içimizde yaşatmaya devam etme, onu içselleştirme ve onunla hesaplaşma durumlarının ortaya çıkardığı iç konuşmalarımızdan oluşuyor diyebilirim. İçinde bir başkasını yaşatmaya devam edenler için bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201429,5bin okunma
Reklam
David Hume.
Gündüz her zaman ve değişmez bir biçimde geceyi, gece de her zaman ve değişmez bir biçimde gündüzü izler ama hiçbiri diğerinin nedeni değildir...Deneyimimiz, bizde bir bekleme alışkanlığı meydana getirir; zorunlu bağlantı idemiz, işte bu alışkanlığa dair bilincimizdir. Ama biz insanlar sadece birtakım çıkarımlar yapma ihtiyacı duymakla yetinmeyip, fazladan ve hatalı olarak zorunlu bağlantı algıladığımızi kabul ederek, bu ideyi hatali bir biçimde bizi çevreleyen dünyaya yansıtırız...
Sayfa 625 - Say Yayınları.
Yani çocuk olmasın ama size ait her şey olsun
Çocuğunuz; – Varsın, bir çivi bile çakamasın…ama, dersleri iyi olsun. – Varsın, omuzlarda cenaze taşıyanlara bön bön baksın…ama, matematiği düzgün olsun. – Varsın, evin çalan telefonuna cevap veremesin…ama, notları yüksek olsun. – Varsın, eve gelen misafirlerinizle üç kelime konuşamasın…ama, fen lisesine gitmiş olsun. – Varsın, ağlayan bir çocuk
"İçindeki gerçeği fark ettiği gün, o kadar korkmuştu ki gömüldükleri yerden çıkmasınlar diye üstlerine fazladan toprak atılan ölüler gibi kendi gerçeğinin üstüne de tonlarca yalan atmıştı. Ve şimdi, yavaş yavaş tırnaklarıyla kazıyordu. Yığdığı yalanları kürekliyordu. Gerçeğe ulaşabilmek için. Kendine ulaşabilmek için... "
Her yeni gün, insanın fazladan kazandığı bir gündü.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.