Fırat Çağlar MANTAŞ

Fırat Çağlar MANTAŞ
@fcaglarmantas
Sorgulayın!
202 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
"Bu kitap zihin, dil ve toplumsal gerçekliğin belli yapısal özelliklerini, aralarındaki mantıksal bağımlılık ilişkilerini bir açıklama girişimidir." Yazar kitabını bu şekilde açıklıyor kapanışta. Ele aldığı tüm konuları biraz yüzeysel tutarak, herkesin anlayabileceği açıklıkta, genel bir çerçeve olarak sunmuş. Yıllarca süren çalışmalarının bir taslağı olarak da görebiliriz. Zihin, dil ve toplum konularını anlatırken, ilk önce felsefeye bir giriş yapmış yazar. Özellikle felsefe ve bilim ilişkisini açıklayarak, zihin, dil ve toplum konusunun felsefi temellerini de anlamamıza yardımcı olmuş. Felsefe ve bilimin ele alındığı bölümlerde, gerçeklik- doğruluk, kuşkuculuk, bilgi, bilinç ve realizm-anti realizm gibi temelde sorgulanması gereken önemli konuları da açıklıyor yazar. Ve bu kavramları elbette toplum ve zihinle ilişkilendirerek sunuyor. Sonrasında dilin toplumsal ve sosyal işlevini, biraz daha yüzeysel olsa da, anlam ve edim açısından inceliyor. Yazar, sosyoloji, dil yada felsefe eğitimi almayan insanların da okuyabileceği bir kitap yazmak istediğini belirtmiş ve büyük ölçüde de bunu başarmış. İlgisi olan herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar!
Zihin Dil Toplum
Zihin Dil ToplumJohn R. Searle · Lietra Yayıncılık · 201650 okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Düşünce ve dil, hem psikolojinin hem de dilbilimin oldukça soyut kalan, araştırılması ve incelenmesi en zor konularından biri. Vygotsky kısa yaşamına, onlarca yıl etkili olabilecek çalışmalar yaparak, bu anlaşılması zor konuları açıklamaya çalışmış bu kitapta. Öncelikle Piaget ve Stern gibi önemli isimlerin yaptığı çalışmalar üzerinde durarak, çocukluk dönemlerindeki dil ve düşünce yapısı hakkında neler söylendiğini belirtmiş. Ve sonrasında kendi çalışmasıyla, konuya farklı bakış açıları getirerek detaylı bir düşünce ve dil ilişkisi geliştirmiş Vygotsky. Çocukların kavram gelişimi ve bilimsel kavramları anlama ve öğrenme durumları da kitapta yer alan konulardan biri. Dili biraz ağır olsa da alana ilgi duyan herkesin faydalanabileceği bir kitap. Keyifli okumalar.
Düşünce ve Dil
Düşünce ve DilL. S. Vygotsky · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 199883 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Yazarın 2002'de yayınlanan Speak: A Short History of Languages adlı akademik çalışması temel alınarak, üniversiteler için bir ders kitabı olması niyetiyle hazırlanmış bir kitap. Dillerin tarihini insanlığın varoluşuyla birlikte alarak günümüze kadar taşıyor. Dillerin doğuşu, gelişimi ve ölümünü anlatırken dilin bizimle birlikte nasıl yaşayıp
Dillerin Tarihi
Dillerin TarihiTore Janson · Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi · 201647 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
874 syf.
10/10 puan verdi
·
51 günde okudu
Dünya ve insanlık tarihini bir ideoloji ya da bölge, kişi veya millet üzerine odaklanmadan yaşananları olduğu gibi aktarmaya çalışan ve dünya tarihinin en küçük detaylarını bile kaçırmadan anlatmaya özen gösteren, titizlikle hazırlanmış bir kitap. İnsanlığın yeryüzündeki gelişimiyle yani Primatlardan itibaren MÖ 10.000 yılına kadar geçen
Dünya Tarihi
Dünya TarihiClive Ponting · Alfa Yayınları · 2015182 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Dolu dolu bir tarihsel yolculuk sunuyor kitap bize. MÖ ilk yüzyılda yaşamış olan Lucretius’un yazdığı uzun didaktik şiir, zamanının ötesinde olan içeriğiyle insanlık için bir sapma olarak dile getirilmiş fakat bu olumsuz bir sapma olarak algılanmamalıdır. Çünkü bu şiirde atom fikri, din felsefesi, sosyoloji ve kozmoloji gibi alanlarda öne sürülmüş
Sapma
SapmaStephen Greenblatt · Can Yayınları · 201381 okunma
Reklam
60 syf.
9/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Sorgulayan ve özgürlüğünü arayan Küçük Kara Balık... Sorgulayan insanların neredeyse tüm toplumlarda yaşadığı sorunlar, her yaştan insanın anlayabileceği bir dille, basit gibi görünen bir çocuk hikâyesiyle dile getirilmiş. Kendini dünyanın merkezi olarak gören toplumları da görüyoruz kitapta. Ya da dünyanın sadece bir yerden ibaret olduğunu düşünen toplulukları... Ve rutinin dışına çıkmaya çalışanların, toplumun beklediğinden biraz daha farklı bir şeyler yapmak isteyenlerin, ömrünü aynı yerde dönüp durarak çürütenlerin, yüzyıllar boyunca yapılan şeyleri tekrar ederek mutlu olunabileceğini düşünenlerin de örnekleri mevcut kitapta. Bir balığın gözünden bunları dinlemek insanlara çok daha eğlenceli geliyor, fakat tüm o karakterler bizlerden başka kimse değil. Pırıl pırıl çocuklarımızı robotlara böyle dönüştürüyoruz. Samed Behrengi uğruna ağır bedeller ödediği satırlarda bunları ve bunlardan çok daha fazlasını anlatıyor. Sorgulayın, farklı olmaktan korkmayın! Keyifli okumalar!
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Çocuk Yayınları · 200830,9bin okunma
39 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Samuel Beckett tarafından resim sanatı hakkında yazılan kısa fakat düşündüren, resim sanatı hakkında daha önce bir şeyler okumuş ya da resimle ilgilenen okurlara daha çok şey anlatacağını düşündüğüm bir kitap. Giriş cümlelerini okuduktan sonra, devamını okumamak imkansız gibi. "MÜŞTERİ: Tanrı dünyayı altı günde yarattı, ama siz, altı ayda bana bir pantolon dikmeyi beceremediniz. TERZİ: Ama, bayım, bir şu dünyanın haline bakın, bir de pantolonunuza." İnsanı içine çeken bu cümleler kitap boyunca devam eden yoğun düşüncelerle de destekleniyor. Her ne kadar resim sanatı ve Velde kardeşler (ressam) üzerine yazılmış gibi görünse de aslında sanatın her alanına işlemiş akımları, felsefeleri de ele almış Beckett. Ayrıca kitap boyunca sanata ve sanat eserlerine bakış açılarını da eleştirmiş. Entelektüel ve entelektüel olduğunu zanneden insanların hatta kitapta ismi geçen bir çok sanatçının da eserleri nasıl ele aldığını anlatmış. Tüm bunların yanında, "insan" kavramını da ele alarak, kimi zaman yükselen bir tonla fikirlerini hiç çekinmeden dile getirmiş yazar. Başta resim sanatıyla ilgilenen arkadaşlar başta olmak üzere, kısa fakat oldukça yoğun olan bu eseri herkese tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Dünya ve Pantolon
Dünya ve PantolonSamuel Beckett · Sel Yayıncılık · 2000268 okunma
276 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
James Joyce’un İrlanda insanını farklı yönleriyle ele aldığı bu kitap, 15 farklı hikâyeden oluşuyor. Murat Belge yazdığı önsözle kitabı detaylı bir şekilde ele alarak okuyucu için oldukça önemli detaylar sunuyor ve bu detaylar sayesinde kitapta verilmek istenen mesajları çok daha iyi anlıyoruz. Joyce nesnelere, olaylara ve insanlara farklı anlamlar yükleyerek, imge bakımından zengin bir eser sunuyor bize. Murat Belge her ne kadar bu imgelerin bir kısmını açıklasa da kitaptaki detayları ve imgeleri görebilmek okuyucunun dikkatine kalıyor biraz da. Kitaptaki hikayeler bir bütün olarak ele alındığı zaman, tek bir hikâye ya da bir roman olarak da okunabiliyor. Ben bir bütün olarak okumaya çalıştım. Çünkü kitap çocukluk döneminden başlayarak her dönemi sırasıyla ele alıyor. Her karakter içinde bulunduğu dönemin psikolojisini, içinde bulunduğu toplumla ilişkisini ve elbette İrlanda insanını anlatıyor bizlere. Özellikle “yaşayan ölüler” olarak görülen bu karakterlerin iç dünyasını, ruhsal bulantılarını James Joyce gibi usta bir yazarın kaleminden okumak çok güzeldi. Herkese tavsiye ederim. Kitapla Kalın!
Dublinliler
DublinlilerJames Joyce · İletişim Yayıncılık · 20212,143 okunma
484 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Victoria döneminin en büyük yazarlarından biri olan Thomas Hardy, bu kitabını en karamsar kitabım diye nitelemiş ve bu kitabından sonra hayatının sonuna kadar sadece şiir türünde eserler vermiştir. Bir oluşum romanı (bildungsroman) özelliği taşıdı için başkahramanımızın -Jude- çocukluğundan itibaren hayatının tüm dönemlerine tanık olabiliyoruz.
Adsız Sansız Bir Jude
Adsız Sansız Bir JudeThomas Hardy · İletişim Yayınevi · 20141,117 okunma
63 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Boris Pasternak, Doktor Jivago romanıyla ön plana çıksa da kendi ülkesinde “Şairlerin şairi” unvanını almış büyük bir şairdir aslında. Gençlik yıllarından itibaren politik olarak aykırı görülmüş ve şiirleri 1936’dan sonra yasaklanmıştır. Yasaklı olduğu dönemlerde ise Shakespeare, Rilke ve Goethe gibi yazarların eserlerini çevirmiş ve yaptığı çevirilerle de dikkat çekmiştir. SSCB yönetimi Doktor Jivago adlı romanının yayımlamasına da izin vermemiştir. İtalyan bir gazetecinin kitabın kopyalarını İtalya’ya götürmesiyle, ilk baskı İtalya’da yapılmıştır. Yazar bu yüzden de bazı kesimler tarafından eleştiri almıştır. Pasternak 1936’dan sonra ülkesinde herhangi bir eserini yayınlatamamış ve Nobel ödülü (1958) aldığı zamanlarda KGB tarafından ülkeyi terk etmesi istenmiştir. Kitapta, bu olay üzerine KGB başkanına yazdığı insanın içini acıtan bir mektup da bulunuyor. Mektupta SSCB edebiyatına hizmet etmek istediğini, Nobel ödülünden feragat ettiğini anlatmış ve ülkesinden ayrılmanın onun için ölümden beter oluğunu dile getirmiş. Fakat Hindistan Başbakanının araya girmesiyle sürgün edilmemiştir. Bu olaylardan sonra Sovyet Yazarlar Birliği üyeliğinden de çıkarılan Pasternak, Nobel ödülü adlı bir şiir yazar ve İngiltere’de yayımlanır. Şiirin son dörtlüğü ise şöyle: Ve, tabuta girerken, bil ki, İnanıyorum, o gün gelecek Alçaklık ve garezin yerini Mutlaka iyilik alacak. Pasternak’ın Doktor Jivago romanında da yer alan 30 kadar şiirinin bulunduğu güzel bir kitap. Ölçü ve uyak düzenine bağlı kalarak çevrilmiş şiirler için çevirmenleri de kutlamak gerekiyor. Kitapla kalın!
Sonsuzluk Benimle Var
Sonsuzluk Benimle VarBoris Pasternak · Dünya Yayıncılık · 20045 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Gazetecilik yaptığı yıllarda Anadolu gezilerine ait anı ve notlarından oluşan dört kitaplık bir seri. İlk kitabı Nuhun gemisinde Diyarbakır, Erzurum, Van, Ağrı, Bitlis, Kırşehir, Çukurova, Amasya, İstanbul gibi şehirlerdeki gözlemlerini aktarmış. 1951-1953 yıllarını kapsayan bu geziler o dönemin Türkiye’sini de gösteriyor bize. Kitabın en güzel tarafı da bu bence. Özellikle Anadolu'nun o yıllara ait pek fazla görseli mevcut değil. Fakat Yaşar Kemal yazarlık yönünün de etkisiyle, 1950’li yıllarda gittiği şehirlerin coğrafyasını, sosyo-ekonomik durumlarını ve toplumun daha birçok yönünü yazıları sayesinde birer görsel gibi gösteriyor bizlere. Yaşar Kemal, o dönemlerde Anadolu’ya kimsenin gitmemesini de eleştiriyor. Ne gazeteciler ne politikacılar ne sanatçılar… Mecbur kalmadıkça kimsenin gitmediği bu şehirleri Yaşar Kemal gibi Türkiye sevdalısı bir yazarın kaleminden okumak oldukça keyifli. Kitabın sonunda bir de Sait Faik ile kısa bir görüşmesi de mevcut. Bununla ilgili bulduğum bir haberi de paylaşmak istedim. Ülkemizin geçmiş yıllarını merak eden herkesin okuması gereken bir seri. sanatatak.com/view/mark-twain... Kitapla kalın!
Bu Diyar Baştan Başa - 1
Bu Diyar Baştan Başa - 1Yaşar Kemal · Adam Yayıncılık · 19971,382 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazarın ölümünden sonra basılan bu kitabı New York Times, yüzyılın en iyi gerilim romanı olarak tanıtmış. Kitapta prensiplerine ölesiye bağlı bir suikast bürosu ele alınıyor. Büronun kurucusu ve üyeleri, büronun kurallarını her şeyin hatta kendi hayatlarının bile üzerinde tutuyor ve böylelikle asla başarısızlığa uğramıyor. Aldıkları tüm işleri başarıyla sonuçlandırmış, etik ve adalet konusunda takıntılı, işlerini kusursuz yapmaya çalışan ve kafaları bir filozof gibi çalışan insanlar… Kitap içindeki diyaloglardan bu insanların sıradan olmadığını anlıyorsunuz zaten. Büronun kurucusu ve o büroyu yok etmek isteyen genç kahramanımız arasında geçen diyaloglar sizi toplum, ahlak ve insan psikolojisi üzerine düşünmeye sevk ediyor. Jack London her zamanki gibi toplum, birey ve politika gibi konulardaki eleştirilerini karakterler ve diyaloglar aracılığıyla dile getirmiş. Ve özellikle bu kitapta sık sık ön plana çıkan “Adalet” kavramını da farklı yönleriyle ele alıyor yazarımız. Adaletli olduğunu düşünen bir suikast grubu kulağa tuhaf gelse de bu büronun kurucusunu ve üyelerini dinlemek gerektiğini düşünüyorum. İlkelerine bu denli bağlı olmaları, ne yaptıklarına bakmaksızın okuyucuda onlara karşı tuhaf bir sevgi uyandırıyor. Belki de kendi içimizde onlar gibi olabilme isteğinden kaynaklanıyordur. Yazarın diğer tüm kitapları gibi bu kitabı da bir solukta okunabilecek, içinde insana ve topluma dair birçok şey bulabileceğiniz film tadında bir kitap. Herkese keyifli okumalar!
Suikast Bürosu
Suikast BürosuJack London · Can Yayınları · 20151,705 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yaşar Kemal hakkında yazılmış her şeyi okumak isteyen biri olarak bu kitabı da büyük bir keyifle okudum. Livaneli’nin Sevdalım Hayat kitabında da Yaşar Kemal’le birçok anısını okumuştum fakat bu kitabın odağında Yaşar Kemal var. Neredeyse yarım asırlık bir dostluk için belki de az bile bu kitap. Kim bilir burada dile getirmediği ne çok anı vardır. Hem Livaneli hem de Yaşar Kemal’in ülkemiz için ne kadar güzel değerler olduğunu bu insanların kitaplarını okuyan herkes bilir ve kitap sayesinde bu iki güzel insanın kitapları, müzikleri ve filmleri dışında günlük yaşamlarından samimi anılara da şahitlik edebiliyoruz. İkisi de samimiyetlerini yansıtabilen koca yürekli insanlar. Livaneli kitabında Yaşar Kemal’in yurt dışında ne kadar sevildiğini de anılarıyla anlatıyor. Aldığı birçok büyük ödülün sürecini, birçok ülkede devlet başkanları tarafından nasıl ağırlandığını ve sadece edebiyat dünyasının değil, onunla tanışıp kitaplarını okuyan her insanın onu ne derece sevdiğini dile getirmiş. Fakat ne yazık ki bunca güzel anının yanı sıra ülkesinde uğradığı onca haksızlığı da okuyoruz. Kendini vatansever zanneden zavallı grupların, politikacıların ve basının her defasında içi boş uydurma hikayelerle onu hapse mahkum etmeye çalışmalarını fakat her defasında Yaşar Kemal’in güzel kalbinin kazandığını görüyoruz. Ve o yürekler her zaman kazanacaktır… Keyifli okumalar…
Yaşar Kemal
Yaşar KemalZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20162,310 okunma
456 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Eski onursal Yargıtay cumhuriyet başsavcısı olan yazarımız, kitabında genel olarak Türkiye'nin problemlerini ve ileride yaşanması muhtemel sorunlarını dile getirmiş. Daha çok 2000’li yılların ilk dönemlerini ele alarak, “Aydınlık”, “Yeniden Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk”, “Müdafaa-i Hukuk”, “Teori” dergileri ve “Cumhuriyet” gazetesinde yayımlanan
Türkiye Cumhuriyeti Çökerken
Türkiye Cumhuriyeti ÇökerkenVural Savaş · Bilgi Yayınevi · 200416 okunma
220 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Khan Academy’nin kurucusu olan Salman Khan, eğitimde bin yılda bir karşımıza çıkabilecek bir dönüm noktasına geldiğimizi düşünerek, bunu bir fırsata dönüştürmemiz gerektiğini söylüyor. Var olan sistemin vazgeçilmez olmadığını ve eğitim alanında yapabileceğimiz bir değişimin, hayatın diğer bütün alanlarını da değiştirebileceğini anlatıyor. Çünkü
Dünya Okulu
Dünya OkuluSalman Khan · Yapı Kredi Yayınları · 20211,725 okunma
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.