HALİMİZ VE BİR YAKARIŞ
Bohemce yaşıyoruz, nefsimizin esiri, arzularımızın zebunu olmuşuz.Eneler kalınlaşıp Firavunlaşmış, sanki dünya bizim peykimizmiş gibi sanki bütün âlem etrafımızda dönüyor. Hırs, tamah, korku, şöhret(parmakla gösterilme), makam, menkul ve gayrısı bize gaye olmuş, yaşam sebebimiz yaşama tutkumuz, adeta varoluş sebebimiz olmuş.İskikametten bihaber,
💐Şöyle sesleniyordu:
✨Fe eyne tezhebun? (Tekvir, 26)
✨Yâni ben size herşeyden yakınken, gelişinizle hoşnut olurken, bana gelmeniz için yaratmışken nereye gidiyorsunuz?
❣Bundan daha yoğun bir sevgi cümlesi olabilir mi?
✨Fe eyne tezhebun? (Tekvir, 26)
✨Nereye gidiyorsun? (Bu gidiş nereye?)
HABER-DEN BÎ-HABER-İZ
Sun'i gündemler oluşturarak insanların iman ettiği değerleri tartışmaya açarak müslümanları her zaman olduğu gibi galeyana getirip, oltadaki yeme doğru çeken zihniyet, Şeytaniyet müslümanları kendi inançlarını savunma pozisyonuna getirip, aslında inancına müslüman tarafından zarar verdirmektedir. Biz kendi develerimizle ilgilenelim, Kabe'nin Sahibi var. Ne de çabuk aldanıp Allah'ın yeryüzünde kendine halife olarak gönderdiği insanın isyan ile hayvan olamayacağını unutuyoruz. O ancak hayvandan aşağı olur. Hep aynı canbaz... (kurbanda, ramazanda vb. başörtüsünü tartışmaya açan da, yasaklayan da yasağı kaldıran da aynı zihniyet) Zavallı müslümanlar Rabbimizin buyrugundan, Peygamberin bildirisinden bihaberiz. Fe eyne tezhebun/ Bu gidiş nereye? Neyi savunmaya çalışıyor, neyi kaybediyoruz ( aslında savunmaya çalıştığımız şeyin ne olduğundan bihaber). Allah bizi insan eyleye. Evet insan olan zaten müslümandır. Müslüman olan ( itikatta ve amelde) zaten insandır. Güneşin önünde duran bir bulut perdesi gibiyiz. İslam'ın aydınlık çehresini yaşayışımızla(gayri insani ve İslami) karartıyoruz. Ama inanıyoruz ki bir nesli cedit gelecek ve artık yalancı güneşlere aldanmayın diyecek. Allah'ın avn u inayetiyle hakikat güneşi yüzündeki perdeyi yırtıp yeniden tulu edecektir vakti merhunu gelince. Haml müddetine sabır gösterip, sebat etmek gerek insanca tabi ki müslüman olarak ve kalarak.
