Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa on beşinin mutlaka aydınlık olacağını hiç unutmayın.
Sayfa 123Kitabı okudu
Cunegonde'un Candide ile rastlaşması yeniden.
Bu kadar felaketten sonra sizi bana iade eden Tanrı'ya şükrediyorum.
Sayfa 24 - Meb Yayınları
Reklam
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel *darbımeselin söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim. Fakat bu mehtabın bu kadar koyu bir karanlıktan, bu kadar umulmaz bir dakikada doğacağını aklıma getiremezdim. * darbımesel - atasözü
Hayatın, bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim. Fakat, bu mehtabın bu kadar koyu bir karanlıktan, bu kadar umulmaz bir dakikada doğacağını aklıma getiremezdim.
Umut ettiğimiz için ölüyoruz, inandığımız için ölüyoruz, aldatılan ve kendi kendilerini aldatan insanların nasibine düşen budur, bu nasip değişmeyecektir, yalnızca felaket bizi bundan kurtarabilir ve felaketten kaçamayacağımızı biliyoruz. Ölüme doğru gidiyoruz, umut ve iman bizi tavlıyor, umut ve iman ölümüne doğru gidiyoruz, onlarla birlikte ve onlar tarafından ölüyoruz, insanlığın geri kalanı bunlardan sonra hayatta kalacaktır, insanlığın geri kalanı yaşayacaktır, ama tinde yaşayacaktır, imana karşı koyan tinde, umuda ihtiyaç duymayan tinde.
Sayfa 77
·
Puan vermedi
Levent Aslan
Levent Aslan
Kasabanın Altı Günü
Kasabanın Altı Günü
Gerilim ve bilim kurgu sevenler; toplanın! Bu önerim size.
Levent Aslan
Levent Aslan
‘ın kaleminden dökülen #kasabanınaltıgünü kitabı beyninizi yakacak. Daha ilk sayfalardan sizi kendine çekecek ve bir türlü bırakamayacaksınız. Ege’nin sessiz sakin bir kasabasında bir gün aniden beliren sarsıntı ve ışık huzmeleri ile birlikte her şey alt üst olmaya başlar. Bu felaketten sonra sadece orta yaş grubu insanlar değişmeye ve adeta birer canavara dönüşmeye başlar. Beyinlerini sanki başka bir güç yönetiyormuş gibi değişimler başlar. Bu sırada, sevdiği kız için çok uzaklardan yola çıkan Atahan bir kaza sonucu kendini bu kasabada bulur. Atahan, ölümden ve hastalıktan kurtulabilen birkaç genç ile kasabanın sırlarını çözmeye ve bu felaketi durdurmaya çalışacak. Sırlar, ölümler, hastalıklar, askerler, gizemler, gerilim ve daha neler neler… Bakalım bu altı günde bizi neler bekliyor? Çok severek okuduğum bir bilim kurguydu. Devam kitabı olan #kasabanıntanrıları kitabını da en kısa vakitte okuyacağım. Kimler okudu veya okuyacak? Yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın
Dilara Teacher
Dilara Teacher
Kasabanın Altı Günü
Kasabanın Altı GünüLevent Aslan · Sokak Yayınları Kitapları · 202117 okunma
Reklam
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini o güzel darbımeselin söylediği gibi ayın onbeşi karanlıksa on beşinin mutlaka aydınlık olacağını hiç unutmayın…
Merhametin, felaketten sonra pek ucuz bir şey olduğunu öğrenmişti.
Sayfa 316
Önsöz
Başından geçen onca olaya rağmen filozof Pangloss'un dediklerine uyarak her şeyin "iyi" olduğuna inanır ve bu düşüncesinden ancak Türkiye'de vazgeçer. Ona yaşamın amacını, yaşamın anlamını Türkiye'de tanıdığı bir dervişin "bahçemizi yetiştirelim" sözü öğretir. O zaman Candide, bunca zamanını boşuna geçirdiğini anlar, bin bir felaketten sonra bir araya toplanan hikâyenin kahramanlarına birer iş verir, hepsini bir uğraşa kavuşturur ve bahçesini yetiştirir.
Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa on beşinin mutlaka aydınlık olacağını hiç unutmayın.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Abdullah b. Muhammed el-Belevi rivayet ediyor: "Dicle kenarında abdest alıyordum. Birisi yanımdan geçerken bana seslendi: 'Ey çocuk! Abdestini güzel al ki Allah sana dünyada ve ahirette güzellik ihsan etsin.' Başımı çevirip baktığımda yanında cemaat bulunan bir zat gördüm. Abdestimi çabucak alarak derhal bu zatı takip etmeye koyuldum. Bir ara bana dönerek şöyle buyurdu: 'Bir ihtiyacın var mı?' Ben: 'Evet. Allah'ın sana öğrettiklerini sen de bana öğret.' O: 'Bilmiş ol ki Allah ile doğru muamele yapan kurtulur. Allah'ın dinine şefkat gösteren felaketten selamet bulur. Dünyada zahit olanın gözleri yarın kıyamet gününde karşılaştığı sevaptan dolayı nurlanır. Daha fazlasını söyleyeyim mi?' Ben: 'Evet.' O: 'Kimde üç haslet varsa o imanını kemale erdirmiştir: 1) Marufu emr ve tatbik etmek, 2) Münkeri yasaklayıp sakınan, 3) Allah'ın hudutlarını gözetip aşmayan. Daha fazlasını ister misin?' Ben: 'Evet isterim.' 'Dünyada zahid, ahirette de talib ol. Bütün emirlerinde Allah’a doğruluk göster ki kurtulanlarla beraber kurtulmuş olasın.' İşte bütün bunları söylerken uzaklaşıp gitti. O gittikten sonra sordum bu kimdir diye. Bana onun Şafii hazretleri olduğunu söylediler.
448 syf.
·
Puan vermedi
Yaşın ilerleyince, gördüğün her yer önem kazanıyor. Gördüğün yerle vedalaşmakta olduğun duygusuna kapılıyorsun. Bir sevinç katmanı, bir de hüzün. İkisi üst üste. Kırılma Andrés Neuman Hirosima ve Nagazaki'inin yarattığı travmalar icinde geçen bir ömür ve dört kadin. Kırılma, iste bu travmaların üzerinden dünyada yaşanan felaketlerin ,
Kırılma
KırılmaAndrés Neuman · Üç Nokta Yayınları · 2022205 okunma
Türk Papa Eftim, hakkndaki tutuklama kararını şu sözlerle anlatmıştır:
1918 yılı Aralık ayının sonlarına doğru Patrikhane, küstahlığının son haddini buldu. Evvela bana Türkiye'nin Yunanistan'a verilmekte olduğunu badema (bundan sonra) Türk hükümetinden değil, Fener Patrikliğinden talimat almam iktiza edeceği (gerekeceği) bildirildi. Bunu kesinlikle reddettim. Bunun üzerine sanki kendi başına buyrukmuş gibi devrin sadrazamına takrir verdirerek benim tevkifim ile Patrikhane'ye teslimim istendi. Fakat Keskin Kaymakamı gerçek vatansever Avni Bey, gelen tevkif kararını yok etmesini bildi. Bu suretle beni muhakkak bir felaketten kurtaran ilk vatandaşım oldu. Allah hatırasını takdir etsin. "Bizi oradan kaldırarak hile ile İstanbul'a getirip teslime zorladılar. Muvaffak olamayınca sadarete bir tezkere yazılarak İstanbul'a ihzarımız (adamla getirtme) talep edilmiş. O sırada Ankara'da Vali Muhiddin Paşa vardı. Bu emir bana tebloğ edilmekle beraber o sırads doğan milli mücadele hareketince infaz-ı nazara (yürütmeye) alınmadı."
"Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel atasözünün söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim."
“Hayatın bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi,ayın on beşi karanlıksa on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim.”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.