Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Boston Şeker Pekmezi Felaketi ; Boston Şeker Pekmezi Felaketi, 15 Ocak 1919'da Neighborhood of Boston, Massachusetts'te yaşanmıştır. Büyük bir Şeker Pekmezi tankının patlaması sonucunda 35 mph (56 km/h) hızında sokaklara Şeker Pekmezi saçılmıştır. Olay sonucunda 21 kişi ölmüş, 150 kişide yaralanmıştır. Bu felaketten sonra her sıcak yaz gününde halk, sokakların hala Şeker Pekmezi koktuğunu iddia etmiştir.
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
bitmesin diye yavaş yavaş ve sindire sindire okudum bu kitabı. toplum ve ahlak kurallarının rahat bir yaşam sürdürdüğünüzde geçerli olabileceğini anlatıyor. onca felaketten sonra bile insanın asla vazgeçemediği şeylerin yemek yeme, dışkılama ve cinsellik gerekliliği olduğunu çarpıcı bir şekilde anlıyorsunuz. körlüğün anlatıldığı kitap görme duyumuza fazlasıyla hitap etmesi bakımından beni etkiledi. kitaptaki hiçbir kişinin ismi ile anılmaması da yine görme duyumuza hitap eden bir ayrıntı bana kalırsa. insanların isimleriyle değil de betimlemelerle anlatılması içeriği bakımından anlamlı geldi bana. yazarın okuyucuyu muhattap alıp bazı yerlerde bizlerle konuşması da tanzimat dönemi kitaplarımızı hatırlattı. o kadar etkilendim ki körlüğün nasıl bir şey olduğunu merak ettim, evimde de olsa bu deneyimi yaşayacak bir günlüğüne kör olacağım. en azından şimdilik! yazarın noktalama işaretlerini kurallara uygun bir şekilde kullanmaması dikkatimi uyanık tutmayı sağladı. bazen bir cümleyi birkaç kere okumak zorunda kaldım. yeni keşfettiğim Jose Saramago'nun hayranı oldum diyebilirim. sanırım filmi de varmış kitabın. okurken mutlaka yapılmalı diye düşünmüştüm zaten. onu da izleyeceğim aynı tadı vermeyeceğine emin olsam da. sözün özü: mutlaka okunmasını tavsiye ederim. tavsiyelere uydum ve pişman olmadım.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
Reklam
Ergenekon Efsanesi klasik bilgilere göre soykırıma uğrayan Türkler’in yeniden Orta Asya’da egemen oluşlarını anlatır. Bu klasik anlatımdan da kolaylıkla anlaşılabileceği gibi, efsane Türkler’in ilk ortaya çıkışlarını değil, başlarına gelen bir felaketten sonra yeniden türeyişlerini anlatmaktadır. Bu bizi yakından ilgilendiren bir ayrıntıdır.
336 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitabın başlangıcı ve olayların temeli bir salgınla bütün kentin kör olmasına dayanıyor ama bu sadece bir araç olmuş. Yazar bütün değerler, yargılar, düşünceler, ilkeler, inançlar bir olay olur da yok olmaya yüz tutarsa ne olurun cevabını aramaya çalışmış. İçlerindeki hayvanı ortaya çıkartmak için onları körleştirmiş ve bu salgını, normal olan
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,5bin okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Kitap İbn-i Sina ve bir hastasıyla başlıyor. Araştırmalarını daha sonra yazar kullanacak sandım ama sadece baştaki bölümle kaldı İbn-i Sina. Kitabımızın kahramanı Selçuk , başına gelen felaketten önce eşi ve kızı Damla'yla mutlu bir aile babası. Çocukluğunda yapmış olduğu bir antlaşma hayatını alt üst ediyor. Başta sıkıcı gibi geldi ama sonradan heyecanlı bir hal aldı kitap. Şafak Güçlü , sinema işini bırakıp bence sadece kitap yazmalı. Çünkü yaptığı filmler pek birşeye benzemiyor ama kitapları gerçekten iyi.
Karabasan
KarabasanŞafak Güçlü · Hiç Yayınları · 201561 okunma
“Eğer dibe vurmadan cesaretini kaybedersen, gerçekten başarmış olmayacaksın." Sadece felaketten sonra yeniden dirilebilirmişiz. “Ancak her şeyini kaybettikten sonra, gerçekten özgür olursun” diyor Tyler.
Reklam
7. "Kız Çocuğu" Şiirine Japon Çocukların Teşekkürü: Kağıttan Bin Turna Kuşu Nâzım’la son Pazar sabahında, Nâzım’a kahve pişirmiştir Vera. Nâzım hasret kaldığı memleketinden gelen kahveyi yine aynı hasretle içmiştir. Vera yarın yaşayacağı felaketten bihaberdir. O son günle ilgili şunlar dökülür Vera’nın kaleminden; “Korkunç günün
"Sana söylüyorum, ey gökyüzündeki kutsal Baal; sen yoksun, olsan sana öylesine lanet ederdim ki, göklerin cehennem ateşleriyle sarsılırdı. Sana söylüyorum; kulluğumu gösterdim sana, reddettin, kovdun beni, ben de sana ebediyen sırt çeviriyorum, çünkü sen, inayet saatini inkar ettin. Sana söylüyorum, biliyorum öleceğim, yine de alay ediyorum seninle, burnumun ucunda ölüm, alay ediyorum, ey gökteki Apis! Sen benim üzerimde gücünü gösterdin, ama bilmiyorsun ki, felaketten yılmam ben. Bunu bilmen gerekmez miydi? Kalbimi uykularda mı yarattın? Sana söylüyorum; olanca ömrüm, içimdeki her damla kan, seni hiçe saydığından, inayetine tükürdüğünden ötürü bahtiyardır. Bu saatten öteye ben, senin bütün eserlerinden, bütün senden el etek çekiyorum; bir daha seni düşünecek olurlarsa, bütün düşüncelerime lanetler ediyorum; bir daha senin adını anarlarsa, dudaklarımı koparıp atmak, vazifem. Sahiden varsan sana ömrümde ve ölümümde son sözümü söylüyorum: Hoşça kal! Sonra da susuyor, senden yüz çeviriyor, alıp başımı gidiyorum...''
Sayfa 117 - Varlık Yayınları (1956)Kitabı okudu
Ölümü görenler,soğukluğu tadanlar,felaketten kaçamayanlar,evlat acısıyla kavrulanlar,uykuya hıçkırık ve gözyaşıyla dalanlar, delikli uykularindan hep böyle uyanıyordu. Önce İyi, sonra noksan.
300 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Albert Camus'un Yabancı ve Düşüş eserlerinden sonra en zor eserlerinden biri olarak anılan Veba'yı sona bırakmıştım; ve sonunda tamamladım. Öncelikle şunu belirteyim; kesinlikle çeviride bir sıkıntı var. Diğer yorumlara ve başka sitelere de baktım herkes çeviriden şikayetçi. Kitabı çevirisine rağmen bitirdim. Benim elimde olan Can Yayınları'nın
Veba
VebaAlbert Camus · Can Yayınları · 202020bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.