"Bin safsata bir misra-i bercesteye değmez
İndimde esâtir-i Felâtun hezeyândır"
Kuru akılla hakikâte ulaşmaya çalışan filozofların sayıklama sözlerini andıran safsataları nerede, mensubu olduğumuz kültürün kodlarını iyi bilen şairimizin söylediği bir tek mısra nerede? Bir kamyon dolusu çakıl taşı ile iki parmak arasında tutabildiğiniz elmasın değeri kıyas kabul eder mi?
Bin safsata bir mısrâ’-ı bercesteye değmez
İndimde esâtir-i Felâtun hezeyândır
Bin asılsız söz bir seçkin dizeye değmez,
Bana göre Eflatun masalları saçmalamadır.
Yenişehirli Avnî
Sahi, mutsuz muydun?
orada, seni ilk kez nereme sığdıracağımı bilemeyip
bütün mahcubiyetimi tırnaklarımdan cıkarırken
karşında bir yeni yetme gibi tırnaklarımı kemirirken
orada, kızılcıklıyla doktorların kesiştiği o yerde
sabah ezanı okunmak üzereyken
ben çok yorgunken, ve sen çok içmişken
telefonda usulca konuşup bana seni nerede bekleyeceğimi