"Eğer kendinizi severseniz, başkalarını da kendiniz kadar seversiniz".
Felsefe öğretmeni bir arkadaşımın önerisi üzerine okumaya başladım. Bir gecede de keyifle okudum.
Sevmek bir sanat mıdır? Bu sorunun cevabı aranırken: din, anne, baba sevgileri de bir güzel anlatılıyor. Özellikle din konusunda bazı kısımları anlayamadım. Kendime sorduğumda sanırım yetersiz olduğum bir konu daha belirledim. Bu da bana bir not: Din ve sevgi konusu ile ilgili bir kitap daha okunacak!
Anne sevgisini okurken ise; nasıl da kendimi gördüm. Demek ki insanın doğası bu imiş. Bazen normal bir sevgim olmadığını düşünürken, kayıtsız, koşulsuz sevgiyi sadece annelik içgüdüsünün oluşturduğunu da öğrenmek beni ayrıca mutlu etti.
Hayat boyu her insanın başucu kitaplarından biri olmalı ki; tüm bu gördüğümüz, içinde bulunduğumuz, sevgi sandığımız sağlıksız ilişkileri yeniden anlamlandırıp daha mutlu olabilelim.
Çok değerli bilgileri öğrendiğim bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.
Sevme SanatıErich Fromm · Say Yayınları · 202218,4bin okunma
Bu eserin, Türkiye’de Alevilik-Bektaşilik konusunda yapılan ciddi alan çalışmalarına ve bu konuya ilgisi olan okuyuculara önemli katkılar sunmasını bekliyoruz.
Birinci bölümde; araştırmanın kavramsal çerçevesi ve Anadolu Alevîliği, Tokat Alevileri ve Tokat yöresinde Alevi-Sünni ilişkileri konusu işlenmiştir. Bu çerçevede sosyal statü ve rol,
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
✏Öncelikle inceleme yazmaya teşvik etmelerinden dolayı @Sultanalp ve https://1000kitap.com/Desss 'e teşekkürlerimi iletmek isterim.
✏Sahaftan aldığım ilk kitap olması ve Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın okuyacağım ilk eseri olduğundan apayrı bir ilgi ve merakla başladım. Sonra ne mi oldu? Tabi ki başlamadan önceki merakım giderek artmaya başladı. Çünkü kitabın olay örgüsü
Hayat da zamanın oyuncağıdır.
Ama tüm dünyaya hükmeden zamanın da
Er ya da geç bir sonu olmak zorundadır.
(William Shakespeare, Kral IV. Henry - 1, s. 128)
İlk olarak 1925 yılında, Raci’nin Hatıraları adıyla yayımlanan A’mâk-ı Hayal, Batılı bir anlayış içeren romanlardan farklı bir kurguda yazılmasıyla dikkat çeker. Nesir olarak kaleme alınan,
“Troyalıyım, Aeneas benim adım,
Savaş yüzünden doğduğum yerden ayrıldım,
İtalya’ya gitmek üzere yelken açtım,
Kutsal soyum, asayı taşıyan Jupiter’den gelir.”
1. Christopher Marlowe Kimdir?
William Shakespeare ile aynı dönemde yaşayan ve İngiliz edebiyatının en büyük oyun yazarlarından biri olarak gösterilen
Kitabın giriş kısmında bilimin tanımı hakkında farklı yorumlara yer verilmiş; anlaşılıyor ki konu hakkında mutlak bir uzlaşı söz konusu değil. Ama bir tanım yapacak olursak, kitaptan en yalın ve kısa tanımı verebiliriz: “Bilim, dünyamızda olup biten olguları betimleme ve açıklama yoluyla anlama girişimidir.” Ama hayatımızı derinden etkileyen en
Iris Murdoch 15 Temmuz 1919 yılında Dublin'de doğdu ki yine 1Dublinli yı çokça sevmiş hatta gittikçe hayranlığım artmış olabilir :))) Çocukluğu Londra'da geçti. Öğrenimini Oxford Somerville College'de tamamlayan Murdoch 1930'larda Komünist Parti üyeliğinde de bulundu. 1944'de UNRRA'a (Birlesmiş Milletler Yardım ve
George Eliot 1819 yılında İngiltere'de doğmuş, asıl adı Marry Ann Evans olan kadın yazarlardan biri. Marry Ann Evans tüm romanlarını yaşadığı dönemin kadına bakış açısını dikkate alarak "George Eliot" takma adıyla yayımlamıştır. Yaşadığı dönemin ve eserleri yayınladığı yılların bir kısmı Victoria Dönemine denk gelen yazar, döneme damga
Türk Edebiyatının Gamlı, Lirik ve Nostaljik Prensesi:
Tezer Özlü
(10 Eylül 1942 – 18 Şubat 1986, Yaş: 43)
Tezer Özlü’nün aile hayatını, çocukluğunu, yaptığı üç evliliği, intihara olan eğilimini, manik-depresif tanısı ve hangi yabancı yazarlardan ilham aldığını, neden sürekli intihara öykündüğü bilinmeden yapılan bir ‘’Tezer Özlü Okuması’’, tam olarak
Bir din sadece bir metafizik bilgiler bütünü ve kurtuluş öğretisi değildir; aynı zamanda bu bilgilere uygun olarak davranılmasını, eylemlerde bulunulmasını isteyen ve insanlar arasındaki ilişkileri kutsal varlığın ruhuna, özüne, iradesine, emrine göre tanzim eden bir ahlak sistemidir.
Nitekim bundan dolayı birçok insan dine dayanmayan bir ahlak sisteminin var olabileceğini kabul bile etmez.
Başka bazıları böyle bir imkânı kabul etmekle birlikte dinin bir ahlak sistemi olması özelliğini, onun en belirleyici özelliği olarak görürler.
Spinoza dini, özü itibariyle ahlaka, doğru ahlaka götürmek, hatta ona indirgemek isteyen filozofların başmda gelir.
Yuzuklerin Efendisi İki Kule'de, serinin ender kadın karakterlerinden biri olan Eowyn, Aragorn'la arasında geçen bir diyalog sırasında kendisine yöneltilen "Ne(y)den korkarsınız hanımefendi?" sorusuna "Kafesten!" yanıtını vermişti. Bence bu, gerek kitabın gerekse de serinin en güzel diyaloglarindan biridir. Böylesine önemli bir
İnsanlardaki kafa karışıklığının sebeplerinin başında kavramların düzgün kategorize edilmemesi, değerlendirme ölçütleri oluşturamaması dolayısıyla sap ile samanın sıklıkla birbirine karıştırılması gelir. Bilim ve felsefe bize bu konuda oldukça sağlam elekler sunar. Eğer bunları tanır ve etkili bir biçimde kullanmayı öğrenirsek, sap ile saman
MO 428 ya da 427'de Atina'da doğdu. Soylu bir aileden geliyordu. Çok iyi bir temel eğitim aldı. Daha sonra felsefe dersleri almaya başladı. Birçok felsefecinin eserlerini tanıdı ama en çok etkilendiği, hayatını değiştiren felsefeci Socrates oldu. Tarihin en meşhur öğretmen öğrenci ikilisi buluşmuş oldu böylece. Hocasına hayranlık ve tutkuyla