‘Burada’ olma bilinci, çevre ‘dünya’dan kişiye doğru uzanan ilişki uçlarının toplandığı ve düğümlendiği bir noktanın (bir ‘yer’in: topos) varlığına ilişkindir. -Bu bilince, aslında, her insan, her düşündüğü anda, sahiptir; ancak, bu (‘sıradan’) bilinç içinde, içeriğin yönelişi, o yoğun noktadan, ilişki iplikleri boyunca, dışarıya doğrudur. Bu -çoğunluk- durumlarda, bilinçlendirilen, kişinin uzamsal konumudur: o -fiziki, toplumsal, iktisadi, kültürel, vb. - yerinde kendine ulaşan ilişkiler içindeki konumudur, ilgilenilen - kendi dışına yönelmiştir, kişi.
Bazı ender anlarda ise, kişi, iplikler boyunca, içeriye yönelen, katı düğüm noktasında toplanan bir içeriği bilinçlendirir. Bu durumlardaysa, kişinin ilgilendiği artık ‘dış’ ilişkileri değil, kendi konumunda toplanan içeriğiyle, zaman içinde ‘akıp geçmekte’ olan yaşamıdır - geçmişinden geleceğine akan oluşumlarıyla şimdide odaklanan yaşamı…
“Buradayım” önermesi bu bilinç içeriğinin dilegetirilişidir. Bu önerme, o ‘yer’i gösterir; o içerik de, o kişinin ‘kendi’sidir.