ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
320 syf.
10/10 puan verdi
Pes Etmeyi Reddeden Bir İnsan Hikayesi
Var mısın? sadece bir kitap değil, varoluşumuzun en derin sorularını irdeleyen ve okuru kendi benliğiyle yüzleştiren bir rehberdir. Yazar, yalın ve akıcı bir dille, var olmanın ne demek olduğunu, hayatımızın anlamını ve amacını sorgular. Eser, okuru varoluşçu felsefenin temel kavramlarıyla tanıştırır. Sartre'ın varoluşçuluğu, Heidegger'in Dasein kavramı, Camus'nün Absürtçülüğü gibi felsefi akımlar, yazarın kaleminden anlaşılır ve günlük hayata uygulanabilir hale gelir. Yazar sadece felsefi teorilerden bahsetmekle kalmaz, aynı zamanda kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden de örnekler sunar. Okuru varoluşçu bir bakış açısıyla dünyayı ve kendisini sorgulamaya teşvik eder. varoluşun temel sorularına cevaplar aramakla kalmaz, aynı zamanda okurun kendi hayatına dair sorumluluk almasını da teşvik eder. Yazara göre, var olmak seçimler yapmak ve eyleme geçmek demektir. Pasif bir şekilde var olmak yerine, anlamlı bir hayat yaşamak için çaba göstermeliyiz. Eser boyunca yazar, okuru cesaretlendirmeye ve motive etmeye çalışır. Varoluşun zorluklarına rağmen, anlamlı ve tatmin edici bir hayat yaşamanın mümkün olduğunu savunur. Yazara göre, her insanın potansiyeli vardır ve bu potansiyeli keşfetmek için çaba göstermeliyiz. felsefeyle ilgilenen okurlar için olduğu kadar, hayatına anlam katmak isteyen herkes için değerli bir kaynaktır. Yazarın yalın ve akıcı dili, felsefi kavramları anlaşılır hale getirirken, sunduğu örnekler ve teşvikler okuru harekete geçirmeye yardımcı olur.
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,4bin okunma
Reklam
Rus yazarların tarihsel gelişimi~ saygılarımla
Edebiyatın Rusya'da ne kadar önemli bir rol oynadığını ve bu yazarların dünya edebiyatına nasıl katkıda bulunduğunu anlamak açısından oldukça önemlidir. Bu gelişim birkaç ana döneme ayrılabilir: Klasik Dönem, Altın Çağ, Gümüş Çağ ve Sovyet Sonrası Dönem. Klasik Dönem (18. Yüzyıl) 18. yüzyılda Rus edebiyatı Batı'nın etkisi altına girdi.
159 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Gazali'nin doğuşundan İslam düşüncesindeki yerine kadar çeşitli bölümlerden oluşuyor.Her bir bölümde Gazali'nin dönemindeki insanlarla ve düşüncelerle girdiği fikri tartışmalar bu tartışmaların oluşmasında Gazali'yi etkileyen felsefi akımlar tek tek ele alınıyor. Gazali'nin tam anlamıyla felsefeyi benimsememesi bütünüyle de reddetmemesi felsefenin metafizik kısmıyla ilgili düşüncelerinin farklılığına hatta yunan felsefesinin bütünüyle İbn Sina, İbn Rüşd,Farabi gibi düşünürler tarafından İslam düşüncesini bütünüyle etkilenmesine neden ve nasıl karşı çıktığı anlatılıyor.Beni en çok etkileyen Gazali'nin ilmin izzetini koruması ve bir entelektüel olarak zamanının birçok bilgi birikimine sahip olup bu bilgi birikimiyle hesaplaşması oldu. Hatta kitapta "gerçek bir entelektüel bilgi birikimiyle hesaplaşandır diyor"bu cümle beni çok etkiledi.Beytül Hikme de halifenin birçok felsefi eseri Arapça'ya çevirmesi Müslümanlar ve diğer kültürler arasındaki etkileşimin olması da çok güzeldi.O dönemde İbn Rüşd'e karşı girdiği tartışmada Filozofların tutarsızlığı adlı eserine karşılık yazılan Tutarsızlığın tutarsızlığı birbiriyle kıyaslanarak Gazali'nin merkezdeki İslam düşüncesini bütünüyle etkilediği İbn Rüşd'ün ise çevre(taşra diye belirtiliyor) etkisiyle sınırlı kaldığı ifade ediliyor. Gerçekten muazzam bir kitaptı. Gazali"ye neden Hüccetül İslam denildiğini anlayabiliyorsunuz. Yazarın(Yusuf Yavuzyılmaz) üslubu hem çok akıcı hem de sade bir o kadar da etkileyici bu yüzden diğer kitaplarını da okuma isteği uyandırdı...
Gazali
GazaliYusuf Yavuzyılmaz · Çıra Yayınları · 201916 okunma
Geri126
264 öğeden 261 ile 264 arasındakiler gösteriliyor.