Feminizm cinsiyetçi baskıyı sonlandırma mücadelesidir.
Feminism is the struggle to end sexist oppression.
Icon BooksKitabı okudu
Her kadın anne olmak istemez. Ve bu iyi. Feminizm, kadınların kendi yollarını seçmelerine izin vermekle ilgilidir.
Not all women want to be mothers. And that’s fine. Feminism is about letting women choose their own path.
Feminism mood on :)
Ne yazık ki yapmamaya karar verdiğim şeyi yapmıştım; düşünmeksizin kendi cinsimi övmeye girişmiştim.
Sayfa 93
tüküreyim böyle topluma diye de eklerdim sonuna ben
'Modern society is not a human society', he wrote once in a moment of anger, 'it is only a society of males.'
Sayfa 84 - Pelgrave Macmillan - Ibsen's HeroinesKitabı okudu
''Spinoza understands that criticizing the duality of patriarchal history also implies distancing yourself from the dual division of feminism.''
(Spinoza, ataerkil tarihin açmazlarını eleştirirken, feminizmin açmazlarından uzaklaşmanın gerektiğini de söyler.)
''Bazıları bize; 'Neden feminist kelimesinin ardına saklanıyorsunuz ve neden sadece insan haklarına inandığınızı söylemiyorsunuz?' diye soruyor.
Feminizm, elbette genel olarak insan haklarının bir parçasıdır - ancak insan hakları muğlak ifadesini kullanmayı seçmek, özgül ve özel toplumsal cinsiyet sorununu reddetmektir. Yüzyıllardır dışlanmış olan kadınlar değilmiş gibi davranmanın bir yolu olurdu. Toplumsal cinsiyet sorununun kadınları hedef aldığını inkar etmenin bir yolu olabilir. Sorunun insan olmakla değil, özellikle kadın insan olmakla ilgili olduğunu. Yüzyıllar boyunca dünya, insanları iki gruba ayırdı ve ardından bir grubu dışlayıp ezmeye başladı. Sorunun çözümünün bunu kabul etmesi adildir.
Some people ask, ‘Why the word feminist ? Why not just say you are a believer in human rights, or something like that?’ Because that would be dishonest. Feminism is, of course, part of human rights in general – but to choose to use the vague expression human rights is to deny the specific and particular problem of gender. It would be a way of pretending that it was not women who have, for centuries, been excluded. It would be a way of denying that the problem of gender targets women. That the problem was not about being human, but specifically about being a female human. For centuries, the world divided human beings into two groups and then proceeded to exclude and oppress one group. It is only fair that the solution to the problem should acknowledge that.''
I wish I could kiss this quote on the forehead.
Sexual freedom, sexual liberation. A modern delusion. We are hierarchical animals. Sweep one hierarchy away, and another will take its place, perhaps less palatable than the first.
Pantheon BooksKitabı okudu
Kadınlar için halk önünde konuşmak da zordur. Columbia'da 200 lisansüstü öğrenci arasında yapılan bir ankette bir profesör, erkeklerdeki yüzde 20'lik orana kıyasla, kadınların yüzde 50'si- nin halk içinde konuşamadığını gözlemiş. Bazılarında kaygı öyle yüksekmiş ki, sersemlik ve bayılma nöbetleri gözlenmiş.**
Dipnot:
** Ruth Moulton bu araştırmayı, birçok becerikli kadının, fobik olduğu için ders vermediğini gözledikten sonra yapmış. Columbia Üniversitesi lisans üstü öğrencileri üzerinde yaptığı gözlemler, Amerikan Psikanaliz Akademisi ile Amerikan Psikiyatri Birliği'nin 1976 yılında ortaklaşa düzenlediği konferansta sunulan "Some Effects of the New Feminism" başlıklı makalesinde yer almıştır.
Sayfa 63Kitabı okudu
Mostly they think feminism is a bunch of angry women who want to be like men. They do not even think about feminism as being about rights - about women gaining equal rights.
At the outset, according to Jung, the anima is merely a collective image of 'all the ancestral experiences of the female, a deposit, as it were, of all the impressions ever made by woman'.
Sayfa 116 - Pelgrave MacmillanKitabı okudu
It is not by chance that feminism has mainly denounced this rejection of the corporeal. Because it is not that philosophy has not thought about the body, but that, as Spinoza affirms, the traditional philosophical conceptions of corporality are counterproductive for the construction of an autonomous conception of the body of women and the possibility of their active participation in ethical-political life.
(Feminizmin esas olarak maddenin reddedilmesine şerh koyması tesadüf değildir. Çünkü felsefe beden hakkında düşünmemiştir, ama Spinoza'nın ifade ettiği gibi, geleneksel felsefi kurumsallık anlayışları, kadınların bedeninin özerk bir anlayışının inşası ve ahlaki olarak aktif katılım olasılıkları için verimsizdir. Özellikle siyasi hayat için.)
As we see the criticisms of Butler, and American poststructuralist feminism, they are common to both "material feminism".
(Butler'de ve Amerikan postyapısalcı feminizm eleştirilerinde gördüğümüz gibi, her iki görüş de "materyalist feminizm"dir.)
Icon BooksKitabı okudu
Strindberg believes that male and female are at constant war, not half so mortally in society as in the self. The self so divided is doomed to become neither male nor female, but a 'characterless character', devoid of the strenuous will which alone makes life a triumph. Yet that fragmentation of the personality, which spells the defeat of the forceful person, is the guarantee of his triumph as an artist.
Sayfa 34 - Pelgrave Macmillan - Strindberg's Villains: The New Woman as PredatorKitabı okudu
Kadınların özgürleşmesi için birden fazla yol olduğunun kabul edilmesini talep eden İslâmî feminizm, postkolonyal feminist eleştiri ve Black feminism ile aynı çizgide yer almaktadır.
Sayfa 31
