Eğer dersen: "İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet var. Hem damarıma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum." Elcevab: Sû'-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse; kusurunu da anlasa zarar vermez. Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun. Senin manevî bir nedamet, gizli bir tövbe ve zımnî bir istiğfar hükmünde olan kusurunu bilmen ve o haslette haksız olduğunu anlaman; onun şerrinden seni kurtarır. Zâten bu mektubun bu mebhasını yazdık, tâ bu manevî istiğfarı temin etsin; haksızlığı hak bilmesin, haklı hasmını haksızlıkla teşhir etmesin.
Sayfa 15
Adalet-i mahzayı ifade eden وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰى sırrına göre; bir mü'minde bulunan câni bir sıfat yüzünden sair masum sıfatlarını mahkûm etmek hükmünde olan adavet ve kin bağlamak, ne derece hadsiz bir zulüm olduğunu ve bâhusus bir mü'minin fena bir sıfatından darılıp küsüp, o mü'minin akrabasına adavetini teşmil etmek, اِنَّ الْاِنْسَانَ لَظَلُومٌ sîga-i mübalağa ile gayet azîm bir zulüm ettiğini, hakikat ve şeriat ve hikmet-i İslâmiye sana ihtar ettiği halde; nasıl kendini haklı bulursun, "Benim hakkım var" dersin?
Sayfa 10
Reklam
Fena Risalesi
Fena Risalesi
Rasim Özdenören’in 8 Ocak 2005 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde Fenâ Risalesi üzerine yazdığı bir yazı. Fenâ Risalesi Mahmut Kanık, kendini dil ve edebiyat konusuna hasretmiş, ağırlıklı olarak René Guénon'dan, İbn Arabi'den çevirdiği kitaplarla hem çeviri dünyamıza, hem İslâm'ı
71 syf.
·
Puan vermedi
Sürekli Tövbe Edip Tövbesini Bozan Kişinin Hikayesi
GÜNÜN HİKAYESİ İŞTE BU BİZİM HİKAYEMİZ... Tevbesinde Durmayan Kulun Allah'a Seslenişi Hz. Musa zamanında bir adam vardı; bu adam sık sık günahlarına piş­man olur, kesin ifadeli tevbeler eder; fakat aradan çok geçmeden sözünden cayarak eski günahlarını tekrar işlemeye dönerdi. Bir gün her zamanki bin bir cümlelik konuşmasını yaptıktan sonra
Fena Risalesi
Fena RisalesiMuhyiddin İbn Arabi · İz Yayıncılık · 2015248 okunma
Oruç sadece aç kalmakla olmaz
gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men’edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur’an dinlemeye sarf etmek gibi sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır. Yani iffetine, ırzına ve gözüne sahip çıkan bir müslüman hangi ayda olursak olalım oruç tutmuş gibi olur...
İbn Abbas, "Allah yedi göğü ve yerden de bir o kadarını yaratmıştır. (bu yaratma) işi bunlar arasında durmadan iner.." (Kur’ân, 65/12) âyetiyle ilgili olarak, "eğer bu âyetin batınî tefsirini size söyleseydim, beni linç ederdiniz ve benim kâfir olduğumu söylerdiniz." demiştir. Ali bin Ebî Tâlib de elini göğsüne vurarak şöyle diyordu: "ah! burada ne ilimler var, ne ilimler!. keşke bu ilimleri taşıyabilecek birilerini bulabilsem!."
Reklam
426 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.