71 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Yazarın diğer kitaplarına nazaran küçük bir risale olan bu eserin,okunması ve anlaşılması için aşırı bir çaba gerek. Tasavvufi bir konu olması nedeniyle üst düzey ön bilgiye ihtiyaç var.İlgilenenlere tavsiye eder, iyi okumalar dilerim.
Fena Risalesi
Fena RisalesiMuhyiddin İbn Arabi · İz Yayıncılık · 2015248 okunma
Hamd her şeyi takdir eden ve bir hükme bağlayan; hüküm veren ve kararlarını uygulayan; razı olan ve razı eden; münezzeh olduğu şeylerin karşıtı olamayacak kadar Azamet ve Celâl yönünden ulu olan; 'cevher' ya da 'araz' olmayacak kadar müteâl (aşkın) olan Allah’ a mahsustur.
Reklam
Bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim.
Aziz, sıddık kardeşlerim; Bu dünyada, hususan bu zamanda, hususan musibete düşenlere ve bilhassa Nur şakirtlerindeki dehşetli sıkıntılara ve meyusiyetlere karşı en tesirli çare, birbirine teselli ve ferah vermek ve kuvve-i mâneviyesini takviye etmek ve fedakâr hakikî kardeş gibi birbirinin gam ve hüzün ve sıkıntılarına merhem sürmek ve tam şefkatle kederli kalbini okşamaktır. Mâbeynimizdeki hakikî ve uhrevî uhuvvet, gücenmek ve tarafgirlik kaldırmaz. Madem ben size bütün kuvvetimle itimad edip bel bağlamışım ve sizin için, değil yalnız istirahatimi ve haysiyetimi ve şerefimi, belki sevinçle ruhumu da feda etmeye karar verdiğimi bilirsiniz, belki de görüyorsunuz. Hattâ kasemle temin ederim ki, sekiz gündür Nurun iki rüknü zâhirî birbirine nazlanmak ve teselli yerine hüzün vermek olan ehemmiyetsiz hâdisenin, bu sırada benim kalbime verdiği azap cihetiyle, “Eyvah, eyvah! El’aman, el’aman! Yâ Erhamerrâhimîn, medet! Bizi muhafaza eyle. Bizi cin ve insî şeytanların şerrinden kurtar. Kardeşlerimin kalblerini birbirine tam sadakat ve muhabbet ve uhuvvet ve şefkatle doldur” diye hem ruhum, hem kalbim, hem aklım feryat edip ağladılar. Ey demir gibi sarsılmaz kardeşlerim, bana yardım ediniz. Meselemiz çok naziktir. Ben sizlere çok güveniyordum ki, bütün vazifelerimi şahs-ı mânevînize bırakmıştım. Siz de, bütün kuvvetinizle benim imdadıma koşmanız lâzım geliyor. Gerçi hâdise pek cüz’î ve geçici ve küçük idi. Fakat saatimizin zembereğine ve gözümüzün hadekasına gelen bir saç, bir zerrecik dahi incitir. Ve bu noktada ehemmiyetlidir ki, maddî üç patlak ve mânevî üç müşahedeler tam tamına haber verdiler.
“Husûmet ve adâvetin (düşmanlığın) vakti bitti. İki harb-i umûmî (dünya savaşı) adâvetin ne kadar fenâ ve tahrîb edici ve dehşetli zulüm olduğunu gösterdi. İçinde hiçbir fayda olmadığı tezâhür etti. Öyle ise, düşmanlarımızın seyyiâtı (günahları), -tecâvüz olmamak (Müslümanların haklarını çiğnememeleri) şartıyla- adâvetinizi celb etmesin (çekmesin)! Cehennem ve azâb-ı İlâhî kâfîdir onlara!”
Yüce yaratıcının daima diri olmak, alim ve kadir olmak gibi kemal sıfatlarına sahip olması bize göre zata eklemlenen hükümler ve sahih olumsuzlamalardır. Zat bunlarla vasfedilir; ama bunların, zata zait olarak kabul edilen objelerle bir ilgisi yoktur. Çünkü Allah'ın zatı kamildir. Dolayısıyla zait bir şeyle kemal bulması imkansızdır. Çünkü bunun anlamı zait nitelik olmadığı zaman zatın eksik olmasıdır. Eksiklik ise imkansızdır. Dolayısıyla zait bir nitelikle kemal bulması da imkansızdır.
Reklam
577 öğeden 711 ile 577 arasındakiler gösteriliyor.