YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Bu incelemeyi ya hiç okumayın ya da başlamışken sonuna kadar tam olarak okuyun. Aynı Suç ve Ceza kitabının başrolü Raskolnikov gibi ya bir hiç olun ya da Raskolnikov'un emeli gibi
YouTube kitap kanalımda Hayvan Çiftliği kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY
"Animal
You're an animal
Don't take anything less" Muse
70 yıllık bir fener.
Çok çabuk unuttuk ülkede olanları. Unutmak ve kanıksamak en sevdiğimiz şeyler oldu. "X kişi ne yapsa her
Ben bu kitabı depremin ardından okumaya başlamıştım. Evimizde pek bir hasar olmamasına rağmen geçmeye korktuğumuzdan, yanıma önemli eşyaları aldığım çantamın içine bu kitabı da koyuyordum. Normalde hiç hoşlanmamama hatta ciddi anlamda sinirimi bozmasına rağmen bu kitabın köşesinde oluşan burkulmalar ve sayfaların istemsiz katlanmasından dolayı
YouTube kitap kanalımda Kardeşini Doğurmak kitabını yorumladım: ytbe.one/XvACJzZtwCM
"Yetiştirdiğin ağacın meyvesini ilk sen yemez misin?" Ensest suçunu kabul eden bir "baba"(!)
Uzun zamandır kurgu romanların arasında kaybolmamla birlikte oluşan rahatlığımı bozabilecek ve beni içindeki saf gerçeklerle rahatsız
YouTube kitap kanalımda Japon edebiyatı ve Osamu Dazai hakkında daha detaylı bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/QbT0zmxxnoM
Dostoyevski, Tezer Özlü, Sadık Hidayet ve Charles Bukowski'nin genlerinden alınıp ortaya hibrit bir kitap çıkartılmak istenseydi o kitabın adı ne olurdu? Bence
❗ Adana - Mersin - Kıbrıs bölgesinde yaşayan sevgili okurlar ❗
Teyakkuzda olmanız gerek.
Prof. Naci Görür'den gelen bilgiye göre: "Günlerdir uyardığımız Kahramanmaraş depremi sonrası Hatay ve Adana'da beklenen depremin Hatay bölümü bu akşam gerçekleşti. Bundan sonrası için sırada Adana ve Kıbrıs'ta da benzer büyüklükte bir deprem riski var"
🌟 Deprem çantası hazırlayarak, gerekli gıdanın yanında çekiç, fener gibi hayati malzemeleri toparlayarak kolon, koltuk, masa arasında saklanabileceğiniz bir noktaya istifleyin. Deprem anında kaçacağınız nokta orası olmalı. Deprem sonrası eve geri dönmemek için gerekli duyacağız her malzemeyi bavullayabilirsiniz.
Edit: İşbu ileti galeyana getirmek için değil önlem aldırmak içindir.
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/ChXgRAuNCSL
Bugün günlerden 17 Ağustos. Binlerce insanın hayatını kaybettiği o depremin üzerinden tam 23 yıl geçti. O yüzden gelin size 17 Ağustos 1999 gecesi yaşadıklarımı anlatayım.
Bilenler biliyordur, ben aslen
Sıcağı sıcağına kurcaladığım ve birçok arkadaşımın kitabı okuyacağını bildiğim için, spoiler özelliği taşıyacak herhangi bir detay vermediğimi öncelikle belirtmek isterim.
Veba Geceleri, Orhan Pamuk'un 40 yıldır düşünüp, 5 yıldır yazdığı, son 1 yıldır da üzerinde düzenlemeler yaptığı son romanı. Yani birtakım çevrelerin ve o çevreye tabi
Ahlak anlayışını edebi kurgu içinde ele alan Tolstoy'un okuduğum en iyi öykü kitaplarından birine imza atmış olduğunu söyleyebilirim.
Rus edebiyatının en iyi ismi olmakla kalmayıp kitaplarının popülerliğini ülkemizde de koruyor olması, beğenilmesinden değil, Oğuz Atay gibi popüler kültürün de bir kurbanı olduğunu rahatça söylemek mümkün.
Hayatımda en sevdiğim filmler hakkında YouTube'da hazırladığım film önerileri içeriğimi izlemek için bu linke tıklayabilirsiniz: ytbe.one/MPU3_1N9gmo
İster Tarkovski, Kubrick, Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan diyen bir Entel Feridun olun, isterseniz de canınız sıkıldığında arkadaşınızla sürekli durdurup üstüne tartışabileceğiniz
YouTube kitap kanalımda Hakan Günday'ın bütün kitapları ve kitaplarını okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/uqCotb6in_0
Nere kaçarsan kaç felek bulur kaçanı
Kitlidir ambarlar sanki insan kapanı.
Peyk
Hakan Günday'ın kitaplarında önsöz bulunmaz, çünkü hayatın da bir ön sözü yoktur.
SFUMATO
Rönesans resmindeki
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
"Ölüm korkunç. Ölümün ardından ne geldiğini bilmiyoruz. İsa'nın şu söylediklerine, hani babasının evinde pek çok güzel oda varmış falan; ben buna inanmıyorum. Hayır, teşekkürler. Ben kendi babamın evindeki odalardan kaçtım. Kendi babamdan da daha kötü olabilecek birinin yanına taşınmak istemem. Ölüm beni açıklanamayan bir dehşete düşürüyor. Can acıtıcı olabileceğinden değil, hiçbir zaman uyanamayacağım korkunç düşlerle dolu olabileceğinden korkuyorum."