Fenerbahçe'nin harington kupasından zaferi
Tüm dünyaya hâkim olmuş bir imparatorluğun “âciz” Doğulular karşısında düştüğü bu durumun acısını en azından sembolik birşekilde çıkarmak için olsa gerek, Birleşik Krallık işgal kuvvetlerinkomutanı General Harington, İstanbul'dan ayrılmadan önce bir futbol karşılaşması düzenlemek ve muharebe meydanında yenemediği Türkleri yeşil (ya da o dönemde toprak) sahalarda mağlubiyete uğratmak istiyordu. Bunun için İstanbul'daki İngiliz takımlarından karma bir milli takım yapmakla kalmamış, aynı zamanda Cebelitarık ve Mısır'daki garnizonlardan da dört profesyonel topçu getirtmişti. Goldstream Guards ismini koyduğu bu takımın karşısına çıkacak bir Türk takımı bulmak için gazeteye ilan verecek ve tüm Türk kulüplerine meydan okuyacaktı. Meydan okumayı gene bir gazete ilanıyla kabul eden Fenerbahçe olmuştu. Üstüne üstlük, Fenerbahçeliler Harington'un karma bir takim yapma teklifini de reddetmişler ve maça kendi kadrolarıyla çıkmakta ısrar etmişlerdi.
Sayfa 261Kitabı okudu
kendilerine güveniyorlardı. Ayrıca bu meydan okumayı üzerlerine alınmışlardı. Zira Fenerbahçe ile İngilizlerin arası işgalin başından beri pek hoş değildi. Karşı yakada olmanin avantajıni da kullanan kulüp yetkilileri, Anadolu'ya silah kaçırmada önemli rol oynamışlardı. Kurbağalıdere'deki kulüp kayıkhanesi adeta bir cephanelik haline gelmişti; buraya yanaşan motorlar gecenin karanlığından istifade ederek önce Moda Koyu'na, ardından da İzmit Körfezi'ne açılıyorlardı. İngilizlerin bunu haber alması sonucu kayıkhane sonanda boşaltılacak, ancak kulübe bir İngiliz birliğinin yerleştirilmesinin önüne geçilemeyecekti.
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Spor, Türkler’i ve İngilizler’i biraraya getiren yegâne aracıydı. Bu da, ancak 1923’de mümkün olabildi. Mart 1923’de Fenerbahçe futbol takımı, Irish ve Grenadier Guards birliklerinin oyuncularından oluşmuş bir İngiliz takımıyla karşılaştı ve Harington Kupası’nı Türk takımı kazandı.
Sağcı, solcu, milliyetçi, enternasyonalist, tarikatçı, Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, genç-yaşlı, kadın-erkek, köylü-şehirli, Doğulu-Batılı, zengin-yoksul olmanız fark etmez. Yeter ki düzgün insan olun! Maçlarda birbirinizi döner bıçaklarıyla doğramayın! Kadınları, çocukları dövmeyin! Bakan sıfatı taşırken; kesilmiş sığır kellesinin kanlı burun deliklerine iki parmağınızı sokarak, uzağa fırlatma yarışı yapmayın. Belinize taktığınız silahla, birer barbarlık örneği gibi dolaşmayın. Teke gibi kokmayın! Konsere gittiğinizde kendinizi paramparça etmeyin! Televizyon ekranlarını beşinci sınıf varyeteyle doldurup, insanları çileden çıkarmayın. Yoksul ailelerin kızlarını ahlaksızlığa özendirmeyin. Oturduğunuz yeri kokutmayın! Altınızdaki otomobili, öldürücü bir silah gibi kullanmaktan vazgeçin! Birtakım haykırışlar, nidalar ve hırıltılar çıkarmak yerine, anadilinizi temiz konuşmaya gayret edin! Küfretmeyi bir alışkanlık haline getirmeyin. Küfrettiğiniz için övünmeyin. Yalan söylemeyin! Rüşvet yemeyin! Kısacası: Düzgün insan olun! DÜZGÜN İNSAN OLUN!
Sayfa 25 - Doğan KitapKitabı okudu
Mustafa Kemal, kulüpten ayrılmadan önce maroken kaplı kulüp defterine şu unutulmaz satırları yazdı: "Fenerbahçe Kulübü'nün her tarafta mahzar-ı takdir olmuş bulunan asar-ı mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve ebedi hamiyeti tebrik etmeyi vazife etmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebriklerimi buraya kayd ile mübahiyim. 3 Mayıs 1334 (1918)"18
Sayfa 131 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, öğleden sonra kulüpten ayrıldı. Bir kayıkla karşıya geçmek istiyordu. Amacı silah kaçırılırken kullanılacak güzergâhları belirlemekti. Mustafa El Katip Bey'in kürek çektiği futaya binerken geri döndü ve Sabri Bey'e bakarak, "Fenerbahçe'ye ebedi muvaffakiyetler dilerim," dedi. Bu söz, Ata'nın Fenerbahçe'ye vasiyeti olarak kabul edilecek ve ziyaretin gerçekleştiği 3 Mayıs, daha sonra kulübün kuruluş tarihi olarak benimsenecekti.
Sayfa 131 - İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.