Feodalizm, Giuseppe Albertoni:
“Feodalizm” terimi tarihi ve hukuki açıdan, erken ortaçağda ortaya çıkmış olan bir kurumun geneli için kullanılır; Frank vasal sisteminden itibaren Roma, Germen ve Kelt hukuki ve askeri geleneklerini bir araya getiren, askeri nitelikte bir “hizmet” şekli gelişir. Vasal sistemi, geçici bir mülkün (beneficium/feudum) bahşedilmesiyle, desteklenmesiyle tamamlanır. Vasallık, Karolenj döneminde güçlüler arasında bir bağ olarak kullanılır ve duruma göre güçlerin ya birliğine ya da parçalanmasına neden olur. (Sayfa: 211) * Yanlış Anlamalara Açık bir Kelime olarak Feodalizm * Ortaçağda bilinmeyen “feodalizm” terimi XVII ve XVIII. yüzyıldan itibaren, ortaçağ kaynaklı bir kelime olan ve günümüzde, çiftçiler için genelde ağır şartlar yaratan, belli yetki alanlarına ve ekonomik gelirlere sahip mülk anlamına gelen feudumla ilgili derebeylik hakları için kullanılmaya başlanır. Fransız devrimciler 1789’da “feodal rejim”i fesheden bir kararname yayımladıklarında bu “feodal haklan” hedef alırlar ve “feodal rejim” terimi kısa sürede Anelen Regime’e (eski düzen) ait toplumsal sisteminin tamamı için kullanılır hale gelir. Feodalizm terimi bu şekilde tarihi-hukuki sözlükten çıkarak siyasi sözlüğe ve resmi söyleme girer ve buradan da, giderek her türlü kötülük anlamına gelen jenerik bir terim halini alır. Gustave Flaubert’in (18211880) Yerleşik Düşünceler Sözlüğü’nde feodalizm, “insanın doğru dürüst fikir sahibi olmadan saldırdığı” bir kavram olarak tanımlanır.'' (Sayfa: 212) *
Umberto Eco
Umberto Eco
Ortaçağ 1
Ortaçağ 1
Leyla Tonguç Basmacı
Leyla Tonguç Basmacı
Yerleşik Düşünceler Sözlüğü
Yerleşik Düşünceler Sözlüğü
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
ATATÜRK VE KARA TAASSUB İSLAM-2
(ŞEYH, ŞIH, AĞA VE SEYİTLER) Aşiretler varsa, toplumsal barış yoktur veya tehdit altındadır. Türkiye'de bugün ilericilik, hatta sosyalizm adına, Doğu isyanlarının başında bulunan ağaları, şeyhleri ve seyitleri bayrak edinen tavırlara rastlanıyor. Osmanlı döneminde gerek Türkler ve gerekse de Kürtler dağınık halde
Reklam
POSTMODERN KAVİMLER GÖÇÜ KÂBUSU Nurullah Çetin Hz. Âdem’den bu yana tarih sürekli tekerrür ediyor. Değişen mahiyet değil, şekildir. Güneşin altında hem söylenmemiş, hem de olmamış bir şey yoktur. Tarih bilmek demek, milletler için ayakta kalmak, güvenli yaşamak, geleceğe umutla bakmak demektir. Tarih bilmeyen milletler, kelebekler gibi yaşarlar.
Feodal:Derebeylik
Üzerinde yaşayanlarla birlikte toprakların derebeyine ait olduğu, elde edilen ürünün bir kısmının kendisine verildiği, buna karşılık onun da toprağı üzerinde yaşayan insanların güvenliğini sağladığı ortaçağdaki toprak düzeni.