Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
-ilerde kitap falan olmayacak. Herşeyi internetten okuyacaksın. Dedi, dediğinden pek emin, kaşları kalkık, elleri dijital adam. Birden ürperdim. Ne yani? Artık kitap okunmayacak mı? Usum bunu içine sığdırmakta zorlanıyor. -İnternet kullanmayan n 'apıcak? sorusunu serdim masanın rengarenk nakışlı örtüsüne. -İnternet kullanmayan kalmayacak. İnternet kullanmadan banka işlemi yapamayacaksın diye yanıtladı, dijital ellerinin çok kısa parmaklarıyla masa örtüsünde trampet çalan, dediğinden pek emin,kaşları kalkık adam. - Bilgisayar kullanmayı bilmeyen ne bok yiyecek? sorusunu nakşettim masa örtüsünün en nakışsız yerine. - Öyle birileri de kalmayacak. Bilgisayar kullanmadan ikametgah, nüfus sureti alamayacaksın. diyerek aşağılayıcı bir bakış ifraz etti ,kalkık durumunu muntazam koruyan kaşlarının altından.
Hiç kendimize yakışmayacak (yakışmadığına da biz tek seçici olarak kendimiz karar veriyoruz) bir enayiliği yapıp, sonra da kendi kendimize: -Ben bunu yapacak insan mıyım? Nasıl yaptım ben bu salaklığı? diye dellenip, başımızı vuracak, başımıza yakışır pahalı taşlar arıyoruz.
Sayfa 151Kitabı okudu
Reklam
Hiç düşünülmese de olur kıvır-zıvırıntıyı, ince eleyip sık overlokluyarak ıcık cıcık düşünüp, usasığmaz uğraşlar üretmekte üstümüze yok.
Bizim halkın –yalnız fakir halkın değil, nerdeyse herkesin– otorite karşısında sindiğini söyledim demin. Bunun çarpıcı bir örneğini vermek istiyorum. Duyduğuma göre, Ferhan Şensoy, bir oyundan sonra, üniformalı bazı oyuncularını geceleyin Beyoğlu’na salmış. Oyuncuların üstündeki üniforma tamamiyle uydurmaymış. Ne Türk ordusununkine ne de Türk Polis Teşkilatınınkine benziyormuş. Oyuncular, caddeden geçen yurttaşlara yanaşmışlar. Sert bir sesle “kimliğini göster!” diye emretmişler. Yurttaşlar hemen kimliklerini göstermişler. “Arkanı dön! Ellerini duvara daya, üstünü arayacağız!” diye emretmişler. Yurttaşlar, bu emre de boyun eğmiş. Koskoca Beyoğlu Caddesinde, hiç kimse, “siz kimsiniz? üstünüzdeki üniformayı tanımıyoruz. Benden bunları istemeye ne hakkınız var?” diyerek, hesap sormak cesaretini gösterememiş. Çünkü üniforma, uydurma da olsa, üniformadır gene de; yani bir otoritenin simgesidir ve halkımız boyun eğer otoriteye.
YKY, epubKitabı okudu
Kimin neyi sevdiği çok iyi belirlenmiş değil. Neyi yapmayı en sevdiğimizi öğrendiğimizde, yani ölmeden önce öğrenirsek, çünkü öğrenemeden bir koşuşturmanın ortasında böcek gibi ölmek de olası, belki de onu yapmak için çok geçkin bir yaşta oluyoruz.
Victor Hugo "Sefiller"i elle yazdı, sonra temize çekti, matbaada hurufat dizildi, yanlış düzeltildi ve bu işler ayakta yazmak gibi bir alışkanlığı olan Victor Hugo'nun ömrünün bir bölümünü aldı.
Reklam
(...)ne demek istediğini çok iyi anlatamayan, daha doğrusu pek bir şey demek istemeyen on on iki fiilin, ikinci şahıs emir kipinde arka arkaya yinelemesinden oluşuyor feryat figan dile getirdiği şarkılar.
Sayfa 153Kitabı okudu
Bende kırmadım
Yak bi sigara! dedi biri. Yabancı değildi sesi, içimden geliyor­du. Kırmadım onu, yaktım.
Evlilikte ne muhteşem bir özgürlüktür evin en küçük alanı kenef! Hele kıçdanlığın yanında, küçük bir masanın üstünde, bulmacalar için arkası silgili kurşun kalem bulunursa ve bahçeye bakan tuvalet penceresi genişçe ve kaçmaya müsaitse...
- Kaç kitap okusak bi şeyler biliyo oluruz Kafir bey?diye sorduklarında Kafir beyin; - Kitap okumanın tek sakıncası , insana başka bir kitap okuma arzusu vermesi. Bu da, her ne kadar kökü dışarda bir duyguysa da sanıldığı kadar zararlı değildir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.